MALUM son yasal düzenlemelerde savcının tutuklama istemesinde ‘makul şüphe’nin var olduğunu iddia etmesi ve bunun için de bir iki delil veya karine göstermesi gerekecek. Bizim hukuk sistemimizde Savcı, devletin avukatı gibi hareket eder. Her zaman devletten yana tavır koyar.
Yazdığı savlar devlet menfaati lehinedir. Savlar bir bakıma senaryolar olduğu için de gerçeklerden uzaklaşabilirler. Birçok savcı yaptığı savların doğru olduğunu düşünerek zanlı için ağırlaştırılmış müebbet hapis veya 300-400 yıl hapis isteminde bulunur. Hakim de savcı da aynı ceza kanuna bakar ama savcı 400 yıl hapis isteminde bulunurken hakim pek ala suçun oluşmadığına kanaat getirerek zanlının beraatına hükmedebilir.
Yapılan son hukuki düzenleme de, molotof kokteyli kullanmak silahlı bir eylem olarak kabul edildi. Bana göre çok geç kalınmış hukuki bir düzenleme. Bu tür ateş ile yapılan gösteri ve provokasyonlar da bulunulduğunda uğranılan maddi zarar çok büyük. Görüntüler içeride vatandaşımızı dışarıda dünyayı tedirgin ediyor. Hele hele televizyonlarda çatışma sahneleri “ortalık savaş alanına döndü” yazısıyla verilince, tedirginlik bir kat daha fazlalaşıyor.
Molotof kokteyli ile devlet malına verilen zarar çatışma görüntüleri ile ekonomiye indirilen darbe tahminlerin üzerinde. Bu türlü olaylarda artık modern aygıtlarla zanlılar tespit edilebiliyor. Olaylarda aktif rol almış olanlara amme alacakları kanunu “ 6183 sayılı kanun” a dayanılarak ödeme yaptırılırsa, gösterici bir zararlı eylemi yapmadan önce üç defa düşünür.
Toplumun bir kesimindeki “nereye gidiyoruz?” sorusunun abartılmaması yüzünden tutuklamalar için “makul şüphe” kavramı hukuki sistemimize getirildi. B, iki ucu açık kavramı, yargı sistemimizde etikler oturmuş olsa, cüzdan ile vicdan arasında sıkışmış bolca hakimimiz olmasa “amenna” derim. Ama durum öyle değil. Makul kelimesi her kese göre farklıdır. Mesela Ereğli Demir Çelik firması bu yıl bir milyardan fazla kar ederse, karı makul seviyede olur ama bir KOBİ’nin makul karı bir milyon civarında olmayacaktır. Biri diğerinin bin katı. İkisi de makul kar olarak sınıflandırılıyor. Makul şüphe de aynen böyle. Savcı ve hakim makul şüphe dediğinde adamın hürriyetini bağlarsınız. Adama toplum içinde çarpık bir imaj verirsiniz. Umarım, bu makul şüphe ibaresi ya açılır ve tanımlı hale gelir veya tamamen ortadan kaldırılır.