Dünyada başka örneği var mıdır bilemiyorum ama gittiği her ülkede, kendi ülkesinin kara propagandasını yapan siyasetçi pek nadirdir herhalde?!...
Ortadoğu’dan Avrupa’ya, Uzakdoğu’dan Amerika Kıtası’na kadar gittiği her ülkede ‘vatan elden gidiyor, bizde diktatör var, biliyon mu’ diye şikayet eden bir Kılıçdaroğlu var!...
Daha önce kaç defa söyledim; ‘Hadi bize anlat şikayet et.., tamam da.., gittiğin ülkede kime, neyi, neden şikayet ediyorsun?..’
Amaç ne?.. Hani ‘biz anlamıyoruz, bari eloğlu anlasın’ mı?
Tamam da anlatınca n’oluyor?... İktidara uzaktan sallayınca daha bir yıpratıcı mı oluyor?...
CHP’nin bundan kârı ne?... Amerikalılar, Avrupalılar, Çinliler Türkiye’ye gelip de oy mu kullanacaklar?...
Kılıçdaroğlu şansını her yerde deniyor...
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu’nda Erdoğan’a diktatör, katil dedi.. Bu kadar kara propagandaya sosyalistler bile dayanamadı ve ertesi gün CHP için planlanan toplantıyı iptal ettiler...
Avrupa’nın sosyalistlerinden yüz bulamadı, rotayı ABD’ye çevirdi... ( ‘Sosyalist anlamıyorsa, kapitalist anlar’ diye herhalde!..)
Daha ABD’ye ayak basmadan, uçakta ‘Gezi Raporu’ndan söz etti...
‘Gezi’yi anlatacağız!..’ ( Sanki adamlar bilmiyorlar... Günde 8 saat canlı yayın yaptılar yahu!..)
Önce Beyaz Saray görüşmesiyle başladı...
CHP’nin vizyonundan bahsetti... Demokratikleşme paketine giydirdi... Bir de yerel seçimlerde halen AK Parti’nin elinde bulunan ya da “ortada olan” (ne demekse?!) 7 şehirde CHP’nin kazanma şansının olduğunu söyledi...
O illeri de saydı; İstanbul, Ankara, Adana, Bursa, Mersin, Hatay, Balıkesir... (‘Ortada olan’ dediği ilin Mersin olduğunu düşünüyorum... Yoksa, Mersin’in CHP’de olduğunu biliyordur herhalde!..)
Sonra Brookings Enstitüsü’nde konferansa katıldı...
Kara propagandaya devam etti...
Demokrasinin ‘hâli perişanı’ndan girdi, yargının gayrı meşruluğundan çıktı...
Ardından, Amerikan Yahudi Komitesi (AJC), askeri ve stratejik konularda çalışan Ulusal Güvenlik İşleri Yahudi Enstitüsü (JINSA) temsilcileriyle buluştu... İsrail’e sıcak mesajlar gönderdi...
Amerikan İlerleme Merkezi (CAP)’te basına kapalı bir toplantıya katıldı... ( Gezi Olayları’nda hükümeti suçlayan CAP... Muhtemelen CHP’nin Gezi Raporu burada açıldı..)
Yahudi lobileri, CAP..vs, derken nihayet “Cemaat’e yakınlığı ile bilinen” (öyle deniyor ya) TAA temsilcileriyle buluştu... (Turkish American Association)
Kahvaltı yapmışlar... Kamer Genç de katılmış... (Kamer Genç ve Cemaat?!.. Kemalizm’in çivisi çıkmış yahu!..)
Dua et ki 2013’deyiz Kemal Abi... 2007’de Cemaatle buluşsaydın, CHP hakkında ‘Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmaktan kapatma davası açılırdı.... (Ama tarihe geçerdin ha?!... Kökten laik CHP’yi laiklik karşıtı eylemlerin odağı yaparak... Senin adın Kemal, sen yaparsın abi!..)
Fırsatı da kaçırmamışsın Kemal abi...
Cemaat’e ve dershanelere sahip çıkıp, MGK ve fişleme belgelerinin devamının gelmesi durumunda hükümetin istifa etmesi gerektiğini söylemişsin...
Ama sen de gol yemeye ne kadar meraklısın be Kemal abi...
2005’de, 72 CHP’li vekil ile birlikte senin de imzaladığın ‘Hizmet Okulları ve Dershaneler’ için “Araştırma Komisyonu Önergesi” verdiğini unutmuşsun... ( Bu da CHP’nin Gülen’i bitirme Planı!.. Ne Cemaat’miş be bitmek bilmiyor!...)
Ayrıca verdiğiniz önerge de, öyle yenilir yutulur cinsten değil...
Bak bir kaç cümle hatırlatayım sana Kemal abi;
“Fethullah Gülen tarikatının buralarda militan yetiştirerek, devlette kadrolaşmayı amaçladığını ileri sürmüştür. Fethullah Gülen'e bağlı okullarla ilgili yurtdışındaki yetkililerin farklı tutumları vardır....
İlköğretimden üniversiteye kadar yüzlerce okulun yapımı, binlerce öğretmenin aylığı hangi kaynaktan karşılanmaktadır? Bütün bu soruların yanıtlanma TBMMM'ce araştırılıp, incelenmesi....” ... diye devam ediyor...
Lakin AK Parti, önergeyi reddediyor ve komisyonun açılmasına izin vermiyor... ( Bunu da yaz.., eyy Cemaat-i Müslimin!..)
Sendeki de ne kısmet be Kemal abi...
Seçimlere az bir zaman kala,
Yahudi Lobileri ile buluşup, baronlarla nasıl bir seçim stratejisi oluşturulacağı konusunda istişarelerde bulunmuşsun... Görevini yapmışsın!...
Bu arada hazır fırsatı yakalamışsın, ABD’deki Cemaat temsilcileriyle buluşup, zeytin dalı uzatmışsın...
Dershanelere kol kanat gerip, hükümeti istifaya çağırmışsın...
Ve belki de ‘Her Mahalleye Bir Dershane’ sloganıyla çıkacaktın meydanlara...
Heyhaat.., 2005’de imzaladığın ‘Gülen’i Bitirme Önergesi’ çıktı karşına...
İşte şimdi ‘Maklube’yi yuttun Kemal abi!...