Lafa gelince "Halk Erdoğan'ı istemiyor, hiç şansı yok bu seçimde gidici" diyorlar.
Lafta gerçeğe gelince ise durumlar çok farklı. Kendinden emin konuşanlardaki o sakinlik, o güven, o huzur bunlarda yok. Sürekli bir korku, sürekli bir panik ve sürekli bir huzursuzluk içerisindeler.
Bunlarda asabiyet zirve noktasında.
Madem halk Erdoğan'ı istemiyor bu korku niye?
Madem Erdoğan kesin gidici bu panik niye?
Madem seçimi sizin kazanmanız kesin bu korku niye?
Bakın Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a, kendisinde ne bir korku, ne bir panik ve ne de bir huzursuzluk var. Seçimle ilgilenmiyor bile. Halkının afet yaralarını sarmanın derdinde. Mesai saati gözetmeden vakar içinde çalışıyor.
Şimdiden kendilerini Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmış taraf olarak ilan eden güruh, neredeyse linç etmedikleri kimse kalmadı. Kendilerinden olmayanlara, işbirliği yapmayanlara vahşice saldırıyorlar.
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce'ye yaptıklarına hep beraber şahit oluyoruz. Hem İnce'yi küçümser bir tavır içindeler hem de Millet ittifakına katılmadığı için linç ediyorlar. Sosyal medyada Muharrem İnce'nin etlerini lime lime ediyorlar.
İnsan "madem" ile başlayan sorular sormadan edemiyor:
Madem seçimi kazanmanız kesin niye yanınıza adam arıyorsunuz?
Madem İnce'nin irapta mahalli yok kendisini ciddiye alıp niye hain ilan ediyorsunuz?
Alacağı üç beş oyun peşine neden düştünüz?
Seçimi kazanması kesin olanlar ufak hesapların peşine düşer mi?
Bu müflis tüccar tavrı acep nedendir?
Zavallılar, kendilerini ve kitlelerini kandırıyorlar. Tıpkı 1 yıl boyunca toplanıp toplanıp aday belirleyemedikleri halde "Aday konusunda bir sorun yok, biz ilkeleri konuşuyoruz" yalanını söyledikleri gibi şimdi de seçimi kesin kazanacaklarını söylüyorlar; kendi yaptırdıkları anketlerde bile Erdoğan'ın birinci çıkmasına rağmen!
Bunlar yalan müptelası olmuşlar. Başta kendilerine olmak üzere kitlelerine yalan söylemeye mahkûmlar. Yalanlarla ayakta durabiliyorlar.
Her açıdan bitmiş durumdalar. Devamlı destek arayışındalar. Bir türlü istedikleri rakamlara ulaşamadılar. İttifaklarına katmadıkları neredeyse parti kalmadı ama gene de Başkan Erdoğan'ı yenecek oy oranını yakalayamıyorlar. Birkaç arkadaşınızla bir araya gelip yarın sabah parti kursanız hemen kapınızı çalıp "Bize katılın" derler. İşte bu kadar aciz durumdalar.
"Bu kadar parti bir araya geldik ama 20 yıldır iktidarda olan Erdoğan'ı yenecek güce neden ulaşamıyoruz, halk niçin Erdoğan'ı hâlâ desteklemeye devam ediyor" diye kendilerini sorgulayacaklarına ona buna saldırıyorlar.
14 Mayıs'ı 15 Mayıs'a bağlayan gece kurdukları yalan dünyası başlarına yıkılınca birbirlerine saldırıp kendilerini yok edecekler.