Fenerbahçe, oyuna çok iyi başladı. Başlar başlamaz ilk dakikalaa Volkan Şen’in muhteşem vole golüyle öne geçen oldu. İlk yarı itibariyle Beşiktaş’a olağanüstü baskı kurarak, takım halinde rakibini kendi yarı alanına sığınmak zorunda bıraktı.
Kendi sahasında baskılı ve presli futbola özen gösteren Fenerbahçe; ilk yarıdaki bu futboluyla daha farklı skora gidecek diye bekledik. Ama Volkan Şen’in golden sonra bir pozisyon bulup değerlendirmekten uzak kaldığını da gördük.
Beşiktaş adına Quaresma, kaleci Volkan ile karşı karşıya pozisyonda gol şutunu dışarı atarak, takımını golden mahrum bıraktı.
İkinci yarıda Beşiktaş daha derli toplu saha görüntüsü verirken; üst üste gol pozisyonları da buldu. Kaleci Volkan birkaç tane çok önemli gol kurtarışı yaparken, Beşiktaş adına kaçırılan goller; İsmail, Mario Gomez ve Atiba ile oldu. Bu kadar kolay goller kaçıran Beşiktaş, söz ettiğimiz futbolcuların beceriksizliğinin mahkumu oldu.
Nani, Alper Potuk’un yerine oyuna girdi. Van Persie’nin gol pasını dışarı attı. Bu, onun kalitesine yakışmadı. Daha sonrasında Ozan’ın geliştirdiği bir pozisyonda, al at gol pasını aynı Nani boş Beşiktaş kalesine ikinci Fenerbahçe golü olarak kaydederek, maçın ve 3 puanın müjdecisi oldu.
Son yıllarda böylesine heyecan dolu bir derbi maçını izleme şansı veren her iki takım futbolcularını da alkışlamak isterim.
Dolayısıyla şampiyonluk adına Beşiktaş ile Fenerbahçe, lig sonuna kadar nefes nefese koşu yolunu devam ettirecektir.
Cüneyt Çakır böylesine zorlu bir derbi maçını az hatalı yöneterek, hakemlerin de tümünü kurtarmış oldu.
Fenerbahçe savunmasında Alves ve Kjaer garanti futbol sergilediler. Caner ve Gökhan Gönül de her zamanki performanslarını izletmiş oldular.
Fenerbahçe bu maçı kazanma adına taraftarının desteğiyle daha çok istedi ve 3 puanı alan oldu.