Fener 87. dakikada, 2 kez geriye düştüğü maçta Sow’la 3-2 kazanıp şampiyonluk yarışına “devam” dedi. Halis Özkahya ilk yarı bitti dediği zaman koskoca 45 dakikanın nasıl geçtiğini kimse anlayamadı. Nefes kesen bir ilk yarı oldu. İki takıma da helal olsun.
Fenerbahçe, Sivasspor’a karşı ilk yarıda nefis bir mücadele ortaya koydu. Caner ve Gökhan’ın her ileri çıkışı rakibi zor durumda bıraktı. Mehmet Topal ve Diego Ribas’ın performansı Fener’i hep ayakta tuttu.
Sivasspor da o kadar iyi oynadı ki, Fenerbahçe bu mücadelesine rağmen ilk yarıyı geride kapattı.
Cicinho ve Fatih aynı Fenerbahçe bekleri gibi müthiş bindirmeler yaptı. Batuhan, Fenerbahçe savunmasını adeta yordu. “Sivas’ta şu iyiydi” demek yerine “Takım gibi takım oldular ve iyi oynarak Fenerbahçe’yi oynatmadılar” demek daha doğru.
Bu kadar mücadeleye rağmen iki takım da aynı güzellikle ikinci yarıya başladı. Fenerbahçe vitesi biraz daha büyüttü gibi göründü. Emenike, Webo değişikliği golü getirdi. Alper yerini Kuyt’a bırakınca Fenerbahçe fizik olarak öne geçti. Bu da baskıyı arttırdı.
İkinci yarının ortasına doğru Sivas oyunu dengeler gibi oldu ama 87’de Sow sahneye çıktı ve durumu 3-2 yapınca Fenerbahçe bu zor deplasmanı 3 puanla kapayıp sevince boğuldu.
Sivasspor kadrosu üst sıraların kadrosu. Sergen Yalçın yetenekli bir teknik direktör olma yolunda. Bekler iyi ama savunmanın ortası takviye edilmeli.
Fenerbahçe’nin... 1) Kadrosu yaşlı ama yetenekli. 2) Yaşlı, yetenekli ama asla doymuş değil. 3) Kaybetmeyi asla kabul etmiyorlar. 4) En büyük zaafları kadrosunun kısıtlı olması. 5) En büyük kazançları birbirlerini tanıyor ve asla pes etmiyorlar.
Dolayısıyla maçın bitiş düdüğü çalmadan kimse “Fenerbahçe’yi yendik” diyemiyor.