Kitlesel aşı programı, Başkan Erdoğan’ın Ankara Şehir Hastanesi’nde aşı vurulmasıyla birlikte resmen başladı... Açık söyleyeyim çok da hızlı ilerliyor. Bizden çok önce kitlesel aşılamaya başlayan ülkelerin performansı ile karşılaştırılamaz bile... Bu hızla giderse inşaAllah Mart ayı sonuna kadar istenen oranda aşı uygulamasının tamamlanmış olacağını göreceğiz...
***
Birkaç açıdan bu son derece önemli.
1) Sağlık sistemimizin ne aşamada olduğunu, zaten pandeminin ilk günlerinden beri yaşayarak görüyoruz... Adamlar ambulanslarla kapılarına kadar gelmiş hastaları kabul etmiyor şu anda hastanelere... ABD’de bazı eyaletlerde, ambulans şoförlerine “getirmeye değecek hasta/değmeyecek hasta” kararını alma yetkisi vermişler... ‘Herkesi getirmeyin hastaneye, bırakın oldukları yerde ölsünler’ diyorlar.. Biz burada böyle bir şeyi aklımızdan bile geçiremeyiz... İşte şimdi de aşıda görüyoruz... Pek çok Avrupa ülkesi bu işi sistematik hale getirmeyi beceremedi... Biz ise şu anda günde 300 bine yakın aşılamayı sorunsuz gerçekleştirebileceğimizi gördük. Birkaç hafta sonra bu sayı daha da artabilir... Türk’ün Türk’e propagandası gibi görmeyin ama böyle sistematik bir uygulama düzeni, hiç bir ülkede kurulamadı daha...
2) Saçma sapan direnişler devam ediyor. Sadece kendilerine zararı olsa kimse itiraz etmeyecek. Ama toplam aşı dengesi içinde belli bir yüzdenin üstüne çıkarsa aşı karşıtları, bütün bir programın berhava olması tehlikesi var. Buna daha sıkı bir önlem alınması kaçınılmaz. Toplumun yarıdan fazlası en azından aşı olabilir bunun yüzde 70’e yakını da antikor üretebilirse, yayılma hızını önemli ölçüde düşürebileceğimizi söylüyor uzmanlar... Ama aşı olmayı reddedenlerin sayısı fazla olursa, aşı olanların da hakkına girecekler. İnananlar için bu büyük vebal
3) Yersiz muhalefetin kafalar ışıl ışıl.. Eğer aşı olmak için beklemeyi seçseydi Erdoğan’a demediğini bırakmayacak kör muhalefet, bir liderlik örneği göstererek en önce aşı olmasını eleştiriyor.. “Neden ilk önce sen aşı oluyorsun?” diye soruyor... Eğer mRNA aşısı olsaydı ‘neden Sinovac değil’ diyeceklerdi şimdi de bilin bakalım ne diyorlar?.. Bir bakıyorsunuz ‘neden bu aşıları aldık?’ diye yaygara yapıyorlar bir bakıyorsunuz ‘bize aşı kalmayacak’ diyorlar... ‘Ben bu aşıyı olmam’ diyenle ‘beni neden öncelikli gruba almadınız’ diyen aynı kişi... İnanılır gibi değil ama böyle..
***
Şimdi milletçe üzerimize düşen, üzerinde hassasiyetle çalışılıp iğneyle oya yapar gibi ince ince işlenmiş bir planın sorunsuz biçimde yürümesine izin vermek olmalı... Pandeminin ilk gününden beri sözüne itibar ettiğimiz o bilim kurulunun üyeleri tek tek aşı oldu... Bakmayın politik liderlere. Madem öyle Mehmet Ceyhan’a, Ateş Kara’ya, Recep Öztürk’e, Hasan Tezer’e, Tevfik Özlü’ye Necmi İlhan’a bakın... İnternet dedikodularından lütfen bir müddet uzak durun... Bu savaşı kazanmamız lazım. Lütfen fırsat verin...