Belarus’ta görünene bakılırsa, Rusya senaryosu sonuç vermeye başlamış. Buna tamamen “oyun sonlandı” diyemiyoruz.
Şimdilik gözüken şudur; Lukaşenko seçim öncesi Rusya ve Putin karşıtı pozisyonunu, tam tersi istikamete doğru değiştirmiş. Tam da Rusya Başkanı Putin’in istediği gibi!
Belarus, Batı istikametinde herkesle sınırlarını kapama kararı alıyor. Özellikle Ukrayna, Polonya ve Baltık ülkeleri ile sınırı kapamak, Moskova için vazgeçilmez durum idi.
Lukaşenko başına gelenlerden sonra kalıcı olmanın yolunu, Moskova eksenli net tavırla pekiştirme niyetinde.
Avrupa ambargolardan bahsederken, Lukaşenko ise aynısının Avrupa ülkelerine yapılacağını beyan etmiş durumda!
Belarus önemli halka idi. İster Avrupa, isterse Rusya açısından “kilit” roldedir. Moskova; “tek devlet” modeline önceleri “evet” deyip, sonra cayan Lukaşenko’ya öyle bir kurgu ile yanaştı ki, netice Putin’in isteyince gelişmesine dönüştü.
Elinde silahla poz veren Lukaşenko’nun bu zikzakı, uzun vade için kalıcı olmayacağının da göstergesidir.
Rusya, bir kere oynayan Lukaşenko’ya yakın vade için göz yumdu. Çünkü buradan esasında sadece Batı’ya değil, eski Sovyet Devletlerinin başındaki liderlere de mesaj göndermiş oldu. Lukaşenko, kafa tutan tavrı ile dikkat çekiyordu. Sonuç tam tersi tabloyu pekiştirdi.
Evet, Rusya acımasız siyaset anlayışına sahiptir. Köşeye sıkıştıkça daha da agresif olabiliyor. O sebepten Putin’in Rusya için eski kudreti yakalama stratejisi, giderek daha net bize tablo gösterecek türden.
Şimdilik Lukaşenko, Belarus’u tam Rusya frekansına sokacağına söz vermiş duruyor. Adımlarına bakılırsa, şimdiki durumundan çok yani “ikili oyun oynama” hevesinden pişman. Sokaklardaki sükunetin membaına bakılırsa, önce Batı sonra Rusya işe eklenmiş oldu.
Rusya, Belarus’u kendine ek olarak algılamakta. Belarus sınırları içerisinde, Rusya orduları ve üsleri eklenirse, hiç şaşırmam! Önceleri Putin bir kaç defa Lukaşenko’ya bunu teklif etmiştir. Lukaşenko yarı kabadayı profili ile “aynı Devletiz, bizim Ordu sizin Ordudur” retoriği ile kaçmayı başarmıştı.
Belarus’un muhalif Başkan adayı Svetlana Tikhanovskaya’nın, Avrupa Parlamentosundaki tavrı ise dikkat çekici hesap edilebilir. Ukrayna liderlerinden farklı olarak muhalif aday, ülkesine karşı değil Belarus’u yöneten başta Lukaşenko olmak üzere bir çok kişiye karşı “kişisel ambargoların” olmasını istemiş!
Tikhanovskaya, Ukraynalı siyasilerden farklı olan başka tavrı ile de dikkat çekiyor. Rusya’ya karşı düşmanca beyanlarda bulunmaması, bu gidişatın başka formata dönüşebileceğinden bize haber vermekte.
Akıllıca tutumu ile taraflardan ya Avrupa, yada Rusya’ya yandaş, diğerine karşı tavır sergilememesi, genç aktivistin profiline yakından bakmak gerektiğini izah etmekte. Ve tabii ki meydanda olanlardan daha ziyade, son anda meydana çıkarılacaklara da şimdiden göz atmamız gerekiyor.
Rusya’nın bu konuda daha fazla zemine hakim olduğunu gündeme alırsak, şimdilik “Belarus’da saatler Moskova’ya göre çalışıyor” dersek yanılmayız!