Gündemdeki soru belli... “Erken haftalardaki bu kadar yüksek puan farkı, ligimizin geleceğini nasıl etkiler?”
Kimilerine göre, “Hele F.Bahçe, derbide kaysederse lig biter...” Yazanlar var, televizyonda söyleyenler var. Hüküm kesin. Ama önümüzde daha 26 hafta var. Nasıl bitiyor, niçin bitiyor... Hangi garantiyle bitiyor?
Geçmiş yıllardan çok çarpıcı bir örnek hatırlıyorum... G.Saray gene böyle 8 fark yapmış durumdaydı, ama ligin bitimine sadece 4 maç kalmıştı. O zaman kimse “Lig bitti” dememişti.
İki hafta sonu maç dışında, çarşamba gününe denk gelen, Antalya ile yapılacak bir erteleme mücadelesi daha vardı. Lider durumdaki G.Saray hepsini kaybetti ve ligin son haftasına bu 9 puan kayıpla ikinci sırada girdi. Ama 34. hafta (Kendisi dahil) herkes kazanınca, şampiyonluk elden uçup gitmişti.
Bir takımın kaderi, 4 haftada böylesine acı değişikliğe uğrarsa; 26 haftada neler olmaz!
***
Kimileri “Geçen sezon şampiyonluğu kıl payı kaçırdı ama, Başakşehir bu kez tongaya basmaz. Mutlu sona ulaşır” dese ve dediği çıksa, şimdiden “Lig bitti” diyenler ne yapar?
Tut ki, bu işi Göztepe yaptı... Bunu abartılı, hatta saçma bulurlar.
Sorun burada... Kimse alternatif istemiyor, ihtimal üretmek istemiyor. Varsa-yoksa bildik/tanıdık/alışılmış/düzene uygun takımlar.
İşin ticari boyutunu elinde tutanlar, yönlendirenler ve kamufle edenler de; bu gerçeğin ve geleneğin bozulmasını hiç istemiyor. Kazara Göztepe, gerçekten şampiyonluğa yürüse; bu lige geldiğine geleceğine bin pişman ederler.
Neyse, konudan uzaklaşmayalım... Ligin lokomotifi G.Saray’ın; geride koca 26 haftası kalmış raylar üstünde, uğrayacağı çok istasyonu var. Köprülerden, tünellerden, hemzeminlerden geçecek... Kara tren değil, hızlı tren de olsa; rayına konulacak hınzır bir taşa bakar... Dereyi görmeden paçaları sıvamayın.
Gün doğmadan neler doğar!