Mesela Zülfü Livaneli'nin Baykal için söyledikleri:
"Baykal solcu muydu! Hiçbir alakası yok. Tipik bir Sünni, sağcı, Ankara politikacısıdır Baykal. Deniz Baykal Kürtleri, Alevileri, ezilenleri sevmez. Bunu çok sefer kendisi de söyledi, basında çıktı."
Şaşırtıcı, çünkü CHP, AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırırken Livaneli'nin yaptığının bir izahı olmalı?
Alevi-Sünni ayrımını körüklemek ise tam bir 5. Kol faaliyeti. Neden Livaneli, bu fitnenin ateşine odun atıyor?
İnandırıcılığı hiç yok. Sıradan bir siyasetçi bile "falan kişi Kürtleri, Alevileri sevmez" diye laf etmez. Kaldı ki kendi çizgisinde Baykal, asla bu lafı söyleyecek biri değil.
Livaneli bir de yalan söylüyor. "Kürtleri, Alevileri sevmediğini Baykal çok sefer kendisi de söyledi, basında çıktı" diyor.
Hangi basında? Nerede? Ne zaman çıktı?
Tek bir delili yok. Kaldı ki, basında çıkmış olsa, Türkiye'de yer yerinden oynardı?
Zülfü Livaneli çok kişiye göre kendisine, meşrebine uygun bir çirkeflik yaptı.
Kılıçdaroğlu'nu da zor durumda bıraktı. Partisinin bu haftaki Grup Toplantısında Kılıçdaroğlu, tepkisini; "Türkiye'nin bu kadar derdi varken olayı getirip başka bir tartışma atmosferine çekmek hem partiye hem de Türkiye'ye ihanettir" sözleri ile gösterdi.
Bu ihanet lâfını Livaneli yaladı yuttu...
Demek meşrebi, buna da müsaitmiş.
Cevaplanması gereken soru, Livaneli bu çıkışı neden yaptı?
Benim görüşüm, bu saatten sonra muhalefet bloğunda olan biten şaşırtıcı/acayip/kafa karıştırıcı her şey, muhalefet bloğunun belirleyeceği adayla ilgili.
Cumhur İttifakının adayı belli. Allah'ın izni ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaylığı net. Sayın Bahçeli her fırsatta bunu hatırlatıyor.
Muhalefet bloğu ise aday konusunda tam bir kafa karışıklığı içinde.
En son iki gün önce CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, Bursa'da "Sayın Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun sevgi ve saygılarını iletiyorum" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu ısrarla "adayımızı ittifak ortaklarımızla belirleyeceğiz" derken bu, neyin nesi?
Anlamak zor değil. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu, adaylık için öyle hevesliler ki, Kılıçdaroğlu'nun adaylığı dillendirilerek, onlara "susun" deniyor. Ama bu ilerde ciddi bir sıkıntı kaynağı.
Muhalefet bloğunun adayının, HDP desteği olmadan belirlenmesi asla mümkün değil.
O meselede de İYİ Parti ile HDP arasında giderek sertleşen/kızışan bir çatışma var.
Bu hafta İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, "Bütün partilerle diyalog halindeyiz. Şu ana kadar görüşmediğimiz tek parti HDP oldu, hangi amaçla görüşmediğimizi de açıkladık" deyiverdi.
HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, Koray Aydın'a, "Irkçılığınızda boğulun" cevabını verdi.
Daha önce de Meral Akşener, HDP'ye, ayrı aday çıkarmasını tavsiye etmiş, HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay da, "Sizin aklınıza ihtiyacımız yok" demişti.
Adaylık konusu muhalefet için Gordion düğümüdür. Bu düğümü muhalefet liderlerinin hiçbiri çözemez. Kılıç darbesi gerekir.
O kılıcı da Biden tutuyor.
Muhalefet kördüğüm olunca Biden devreye girecek ve onlara HDP'nin de destek vereceği bir ismi dayatacak.
Zülfü Livaneli, zemin hazırlığı için bir yerden başladı...