Futbolu adam gibi seyretmesini bilmediğimiz bir kez daha belgelendi. Güzelim Türkiye Kupası fi nalini rezil etmek için, gereken her şey yapıldı. Yasak olduğu halde, stada sokulan onca meşalenin yarattığı hava ve görüntü kirliliği dışında; hem yangın hem güvenlik riski de vardı. Üstelik maç durdu... Yetmedi, bu kez seyirciler birbirine girdi. Maç o yüzden de durdu... Olumsuzlukların ardı arkası kesilmiyordu. Bu kez de, saha içine yabancı maddeler yağdı. Anlayacağınız, tadında bir fi nal izleyemedik. Onca para cezası...
Onca uyarı.. Onca tribün kapatma... Yapılmasını istemediğimiz şeylerin yapılmasını bir türlü engelleyemiyor. Bu ülkede futbol terbiyesi/görgüsü/temaşası yerlerde sürünüyor. Eskiden kızıyordum, şimdi bir de utanıyorum. Dahası, iğreniyorum...
***
Maç bir başlayıp bir durunca, maçın akış düzeni de sakata geliyordu. Maç, yaşananların etkisiyle, bir fi nal maçına yakışır bir kalite ve zenginlik gösteremedi. Mücadelede pozisyon sayısı da kısıtlıydı. Konya’ya nazaran, Başakşehir biraz daha etkin görünüyordu.
Yeşil-beyazlıların genel görüntüsü, sanki maçı eveleyip geveleyip uzatmalara götürmek, oradan da penaltılara ulaşıp; şansını denemek üzerine kurulmuş gibiydi... Başakşehir’in buna isyanı vardı ama, becerisi yoktu.
***
Kendi baskın oynamayan, rakibini de oynatmayan Atiker Konya; bildik oyun yapısını ikinci yarıda da sürdürüyordu. Fakat bir ara punduna getirip direkten döndü... Başakşehir, gücünü rakibine kabul ettirmekte bir türlü söz sahibi olamıyordu.
Anlayacağınız maç, projelendirilmiş bir hedefi n sonucu olarak; uzatmalara ve penaltılara uzandı. Kupayı zorlukla alanlara selam olsun, kutlu olsun!