Kafası karışıklar için bir ‘nedir, ne değildir’ yazısı:
- Tahşiyeciler, Mehmet Doğan’ın lideri olduğu bir Risale-i Nur grubu. Grubun, Tahşiye (şerh, not) ve Rahle adlı yayınevleri var.
- 2010’da gruba yönelik ‘El Kaide bağlantılı terör örgütü’ iddiasıyla operasyon yapıldı.
- Gözaltına alınan 122 kişiden 23’ü 3 ila 21 ay arasında hapis yattı, 2011’de tahliye edildiler.
- Eylül 2014’te ‘kumpas’ iddiasıyla şikayetçi oldular.
- İddialarına göre, “Fethullah Gülen isim vererek hedef göstermiş, kendisine bağlı medyada yayınlanan tv dizileri ve yazılarda ‘terör örgütü’ ilan edilmişler, ardından polis evlerine bombalar koyarak operasyon yapmıştı.”
***
Son gözaltı dalgası bu şikayet üzerine başladı.
Savcının elindeki bilgi ve belgeleri bilmiyoruz. Kamuoyu açısından konuyu ‘dikkate değer’ kılan operasyon öncesi ve sonrasında yaşananlar ve ‘zamanlama’:
6 Nisan 2009’da Fethullah Gülen, herkul.org sitesinde bir konuşma yayınlar ve ‘mesela’ Tahşiye adında bir örgütün silahlandırılabileceğini söyler.
8 Nisan’da bu konu Samanyolu TV’de ‘Tek Türkiye’ dizisinde yer alır.
9 Nisan’dan itibaren Gülen medyasında aynı konuda yazılar yayınlanır.
24 Nisan’da İstanbul Emniyet İstihbarat’a isimsiz, tarihsiz bir ihbar mektubu gelir.
4 Mayıs’ta Emniyet, özel yetkili savcı Kadir Altınışık’tan ‘teknik takip’ izni ister.
5 Mayıs’ta Savcı mahkemeye yazı yazar.
6 Mayıs’ta hakim teknik takip izni verir.
7 Eylül’e kadar 8 mahkemeden ‘Radikal Tahşiye Grubu’ adıyla teknik takip başlar.
16 Eylül 2009-19 Ocak 2010 arası ise 12 mahkemeden ‘Radikal Mehmet Doğan Grubu’ adıyla teknik takip izni alınır.
21 Kasım 2009’da ise dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı (halen halen yasadışı dinleme soruşturmalarından tutuklu) Ali Fuat Yılmazer, ‘El Kaide yanlısı Mehmet Doğan Grubu’ adını kullanır.
22 Ocak 2010’da gruba yönelik operasyon yapılır.
- ‘Örgüt evi’nde el bombaları bulunur...
- Haber medyaya bir ses kaydı ile birlikte verilir. Kayıtta, 11 Eylül ve El Kaide görüntüleri eşliğinde Mehmet Doğan’ın “füze yapın” sözleri vardır.
***
Grup üyelerine göre;
- Gülen’in hedef göstermesiyle bağlantı kurulmaması için ‘Tahşiye’ adından vazgeçilmiş;
- ABD ve Avrupa’da etkili olması için de ‘El Kaide’ bağlantısı eklenmiştir.
Ancak ABD El Kaide bağlantısına inanmamıştır.
27 Ocak 2010’da ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Washington’a (özetle) “Tutuklanan kişilerin El Kaide ile bağlantısı olmadığını polis de biliyor, ancak İslami radikaller için hem polis hem de basın bu tabiri kullanıyor” mesajını geçer.(https://wikileaks.org/plusd/cables/10ANKARA133_a.html)
- Bombalarda şüphelilerin değil, arama yapan polislerin parmak izi bulunur. Polisler kendilerini “Eldivenler yıprandığı için parmak izimiz çıkmış olabilir” diye savunur.
- ‘Füze yapın’ talimatı olduğu iddia edilen ses kaydının ise ‘montaj’ olduğu ortaya çıkar. Konuşma bir ‘tefsir’ sohbetidir ve 1 saat 17 dakikalık orijinal ses kaydında, “İslam ülkelerinin başarılı olmamaları için dünya egemenleri tarafından kuşatıldığı, oysa Müslümanlar’ın birçok alanda başarılı olabileceği; örneğin bir laz mucidin evinde bir füze yapmayı başardığı”ndan söz edilmektedir. (https://soundcloud.com/cihad-kaygisiz
- Ayrıca, Prof. Adem Sözüer ve Doç. Mahmut Koca’nın bilirkişi raporunda “suç unsuru bulunamamıştır” denilmektedir.
***
Grup sözcüleri, iddialarına karşı geliştirilen savunmalara şu cevapları veriyor:
1- Tahşiye grubu, Gülen’in konuşmasından önce polis takibindeydi: Doğru, 3 Aralık 2008 tarihli bir yazışma var. Ancak altındaki imza bize operasyon yapan ‘Ali Fuat Yılmazer’ ve halen ‘paralel yapı’ adına yasadışı dinleme yapmaktan tutuklu. Bu belge, polis-Gülen ilişkisini ve Gülen’in neye dayanarak o konuşmayı yaptığını gösterir.
2 - Neden tahliye olur olmaz şikayetçi olmadınız? Bize operasyon yapan polis ve yargı yapısına şikayetin anlamı yoktu. Aynı yapı 17 Aralık’ta da benzer bir operasyon yaptı. Fakat paralel yapıdan arındırılma süreci başlayınca hakkımızı arayabileceğimiz bir ortamın oluştuğunu düşündük.
3- Gülen Taşhiyeciler derken ‘mesela’ diyor? Gülen cemaati de Risale-i Nur kökenlidir. Bu ismi taşıyan bir grup olduğunu bilmiyor olamaz.