Trabzonspor’un Şimdiki Başkanı, züccaciye dükkanına girmiş fil gibi önüne gelen her şeyi devirerk, yıkarak ilerliyor. Sadri Şener’in mahkemeye verilmesinin üstünden çok fazla geçmeden Trabzonspor camiasında şimdi bir kriz daha baş gösterdi. Krizin adı bu kez şimdiki Başkan’ın Faruk Özak’a yönelik “Seccadeli Sahtekar” cümlesi oldu. Gaf değil bu cümle. Bile isteye kullanılmış. Muhafazakar ve namaz kılanlara karşı nefret dili kullanılarak seçilmiş bir cümle bu. Konuya muhafazakar, liberal, solcu, sağcı tüm Trabzonsporluların tepki vermesi gerekirken yine çoğunluk değneğin arkasına saklanmayı tercih ediyor. Oysa içinde her rengi barındıran Trabzonspor bir konsensüstür. Simdiki Başkan bu gerçeğin asla farkında değil. Kim çıkarsa karşısına O’nu tahkir ediyor ve töhmet altına bırakacak laflar ile mukavemet etmeye çalışıyor. Kendisinden başka hiç kimsenin Trabzonsporluluğunu beğenmiyor. Kendisinden daha dürüst kimsenin gelmeyeceğini iddia ediyor. Dışarıya karşı verdiğini zannettiği mücadeleden bir sonuç alamayacağını görünce hedefi iç bünyeye yöneltmesi ve içerde hain aramasına bakacak olursa Simdiki Başkan’ın haleti ruhiyesi oldukça bozuk. Simdiki Başkan, freni boşalmış kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor. İşin acı tarafı camiayı da kamyonun kasasına doldurup kendiyle beraber yuvarlamak niyetinde. Bu gidişat marka değerinden, sportif ve finansal başarıdan kısacası Trabzonspor’un varlığından götürecek. Trabzonspor’a da bir şey kazandırmayacak. Görüş ayrılıklarını pekiştirecek, düşmanlıkları derinleştirecek. Okumak elbette şart ama böyle devam ederse neleri kaybedeceğimizin hesabını yapmak için okumuş olmaya da gerek yok. Bir Medya Takip şirketinden Trabzonspor’un ve rakiplerinin medyada ne kadar yer aldığına ve bu haberlerin yüzde kaçının olumsuz haber olduğuna dair bir istatistik istesek sizce karşımıza nasıl bir tablo çıkar? Emin olun kendi ayağına sıkan bir başka marka ve O’nun sözcüsü bir Başkan vakasını yeryüzünde hiçbir kurumda bulmazsınız.
Sayın Şener ve Sayın Özak’ı beğenmeyebilirsiniz. Bizim de her iki isme dair eleştirilerimiz zaman zaman oluyor ama hakaret o makamın kaldıracağı bir yük değildir. “Seccadeli Sahtekar” sözünü Trabzon halkı bir yere yazar ve günü geldiğinde bu ve benzeri tüm hakaretlerin hesabını sorar.
Bizim şimdiki Başkan İlkokul mezunu olduğu için okumamış olabilir. Din ve Devlet işlerinin birbirinden ayrılmasına “Laiklik” Spor ve Din işlerinin birbirinden ayrılmasına ise “Layıklık” denir.
Son günlerde yaşananlar bir kez daha gösterdi ki Hacıosmanoğlu o koltuğa “Layık” bir Başkan Değil”