Lavrov’un, pardon Pavlov’un köpekleri

Önemli deneylerden biridir. Ünlü Rus fizyolog, şartlı refleks konusunda dünya literatürüne giren deneyiyle kalmamış, İkinci Dünya Savaşı’nda Alman tanklarına karşı Rus birliklerine de hayati bir yardım sunmuştur.

Deneyinde, aç bıraktığı köpeklerine et veren, daha sonra et verirken zil çalarak bir eşleştirme deneyen Ivan Pavlov, bir süre sonra et vermeden zili çalınca aç kalmış köpekler salyalarını akıtmaya başlarlar.

Şartlı refleksi böyle anlatır Ivan Pavlov.

İkinci Dünya Savaşı’nda Alman tanklarıyla başa çıkamayan Ruslar, Pavlov’dan yardım isterler. Pavlov, günlerce aç bıraktığı köpekleri için tankların altına et saklar. Köpekler, tankların altındaki etleri almak için koşa koşa tanklara saldırırlar. Daha sonra üzerlerine bomba bağladığı aç köpekleri, Alman tanklarının altında et aramaya başlarlar. Bombalar patlatılır. Tanklar havaya uçurulur.

Şartlı refleks deyince, şartsız ihanetin benzeri bir çerçevede gelişmesi de akla gelir.

Ruslar az değil...

Zili çalıyorlar, aç kalmış köpeklerin koşa koşa kapılarına gittiklerini gözlemliyoruz. Et bulacakları sanrısıyla...

Diplomasi, siyaset vs hikayesi anlatmasın kimse...

Son dönemde dümeni Rusya’ya kıran ve Rusya ile yaşanan gerilimden paye kazanmaya çalışan çevreler psikoloji biliminin ve şartlı refleks dosyasının inceleme alanına girer, Pavlov’un köpekleri deneyini hatırlatarak. Çünkü Türkiye’ye resmen ihanet demek olan mevcut sakil tablonun siyaset ya da diplomasi gibi alanlarla pek ilgisi yok.

Dolayısıyla bu deneyde kobay olan aktörler şunu iyi bilmeli ki, kafalarındaki hedeflerine ulaşmaları mümkün olmayacak. Sadece kobay olarak, uygun koşullarda kullanılıyorlar ve zamanı gelince laboratuvarın soğuk çöp tenekesine parçalanmış olarak atılacaklar ya da bir sonraki deneyde kullanılmak üzere kafese konulacaklar.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Pavlov’u iyi okumuş belli ki...

İsrail ve Türkiye kamuoyu öncelikleri

İsrail ile Türkiye arasındaki görüşmelerde karşılıklı adımlar atılıyor. Öneriler sunuluyor. Kamuoylarının tepkisine kulak veriliyor. Altına ulusal hassasiyetler ile kamu vicdanı bir baz olarak seriliyor. Reelpolitik gerçeklerden binalar inşa edilirken, uluslararası ilişkilerden çıkan türbülanslarla başa çıkacak harç da karılıyor bi kenarda... Ortada uzlaşıya varılmış olan ancak kamuoyuna henüz açıklanmamış olan ve öncelikle Gazzelilerin hayrına olan gelişmeler var... Kamuoylarının sindirme kapasitesini zorlayacak hiçbir adım da yok. Altını çizelim. Öncelikle dikkat edilmesi gereken husus ezberden konuşmamak olmalı.