-Kortoba-
İki gündür Endülüs'teyim. Malaga ve Gırnata'yı (Granada) gezdik devam ediyoruz.
8 asır süren İslam hakimiyetinden sonra korkunç bir tasfiyeye maruz kalan Endülüs İslam'ın hoşgörüsüyle haçlı zihniyetinin öfke ve kinini çok net olarak yansıtan bir ayna gibi.
İslam hakim olduğu bölgede insanlara özgürlüğü tattırırken, haçlı zihniyeti kendinden olmayana hayat hakkı bile tanımıyor.
İşte Endülüs'te de yaşanan budur.
***
Endülüs İslam Medeniyeti ilimde, fende, sanatta, mimaride ve diğer alanlarda insanlığa ışık saçan bir merkez olmuş.
Avrupa aydınlanmasına da kaynaklık etmiş muhteşem bir medeniyet.
Gel gör ki katolik fanatizmi İslam'a ait ne varsa hunharca yok etmiş.
Tıpkı Moğolların yaptığı gibi kitaplara bile tahammül edememişler sadece Gırnata meydanında 80 bin kitabı ateşe verip yakmışlar!
***
Yüzlerce ulu camiyi yıkıp yerine katedral inşa etmişler!
Fanatizm o raddeye varmış ki sadece Müslümanları değil Yahudileri de ya katletmişler, ya engizisyon mahkemelerinde işkenceye tabi tutmuşlar, ya da Endülüs'ten sürmüşler. Bu mezalimi anlatmaya gazete makalesi kifayet etmez.
11 sene önce okuduğum İslam ve Batı isimli kitabında İbrahim Kalın gayet güzel özetlemişti.
***
Katolik fanatizmi o kin, nefret ve katılığına rağmen bazı eserlere kıyamamış!
Onların başında El-Hamra Sarayı geliyor. Zarafet, estetik, güzellik ve sanatın zirve yaptığı, su ile ışığın raksettiği bu muhteşem esere taş kalpli düşman bile kıyamamış!
Gerçi tam ortasına diktiği mendebur bir bina ile gölgelemeye çalışmış ama zarafet abidesinin yanında sadece sırıtmış.
***
El-Hamra Sarayı'nın özelliklerini anlatacak değilim ancak saraydan çıkınca aklınızda kalan ve zihninize kazılan muhteşem bir cümle kalıyor.
Sarayın hemen her bölümüne yazılmış olan 'La ğalibe illallah' (Allah'dan başka galip yoktur) cümlesi.
Sarayı yaptıran ve kullanan yöneticilerin bu tevazu ve teslimiyeti ile Endülüs'ün akıbetini düşününce derin bir hüzün kaplıyor insanın içini.
Demek duvara yazmakla veya söylemekle olmuyor, Allah'ın yardımını almak için O'nun istediği gibi mümin olmak gerekir. Aksi takdirde akıbet Endülüs'ün akıbeti gibidir.
Sekiz asır dünyaya ışık saçan Endülüs artık yok!