Kılıçdaroğlu üç gün önce Karar TV’de, “Millet İttifakı'nı dağıtmak için Saray ve çevresi, belli kişileri finanse ederek ‘ayrı bir parti kurdurtabilir miyiz?’ diye bir çaba var. Belli kişilere teklif götürdüklerini biliyorum.” dedi.
Şu günlerde ayrı parti kurma yolunda olan iki isim var. CHP'nin eski İstanbul belediye başkan adayı Mustafa Sarıgül ile CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olmuş Muharrem İnce.
Kılıçdaroğlu’nun, bir belge, kanıt göstermeden bu isimlere bühtanda bulunması ağır bir suçlamadır. Onur kırıcı bir hakarettir.
CHP lideri böyle konuşursa, birileri de, “Biden, ‘Türkiye’de muhalefeti cesaretlendirerek, doğrudan destekleyerek Erdoğan’ı yenilgiye uğratmalıyız’ demişti. Acaba bu yapıldı mı? Davutoğlu ve Ali Babacan’a para desteği verildi mi?” diye sormaz mı?
Yine birileri, “Meral Akşener de yeni parti kurmuştu. Ona da birileri para/eleman yardımı yapmış mıdır?” diye düşünmez mi?
Kılıçdaroğlu, lâfının nerelere gideceğini düşünmeden konuşup duruyor.
Anlaşılan İnce ve Sarıgül’ün çabaları, Kılıçdaroğlu’nu epey tedirgin ediyor.
Muharrem İnce derhal tepki gösterdi. “Kılıçdaroğlu'nu, benim de ismimi 'sadece o değil' diye zikrederek yaptığı açıklamaların kanıtlarını ortaya koymaya davet ediyorum” dedi.
Ertesi gün söyledikleri ise yenilir yutulur gibi değil:
“Sıkıştığı zaman ortaya bir yalan atıyor… ‘Saray bizim içimizi karıştırmak istiyor' diyor. İçinizi zaten kendiniz karıştırıyorsunuz siz. 'Atatürk' diyemeyen il başkanını hala orada tutuyorsun. Saray finanse ediyorsa bunun ismini açıklayacaksın, mecbursunuz buna. Böyle birisi yoksa yalan söylüyorsanız da Atatürk'ün koltuğunda oturan birisi yalan söyleyemez. Beceriksiz muhalefetini kapatmak için 'sarayın adamları' diyor. Bu ilk değil. Daha önce de 'saraya giden bir CHP'li' demişti. Ben dava açtım o gazeteciye, CHP yönetimi dava açamadı; çünkü yalan bu, kurgulama… Merkezi de CHP Genel Merkezi bu yalanın.
"Sayın Kılıçdaroğlu, sürekli bir yalan rüzgârının içerisinde. CHP tabanını korkutarak, koltuk koruma sevdasından herkes vazgeçecek. Birisi muhalefet etmek istiyorsa partide, hemen 'sarayın adamı' yaftasını yapıştırıyorlar…”
Aslında bu ifadeler, CHP’nin içinde derinlerde ciddi sıkıntıların biriktiğini anlatıyor.
Tamam, Kılıçdaroğlu’na CHP muhaliflerinden “yalancı” diyen çok oldu. Ama ilk defa CHP içerisinden hem de okkalı bir “yalancı” tokadı atılıyor.
Söylediklerinden sonra Muharrem İnce’yi CHP’de tutmazlar.
Neden hala yapmıyorlar?
Atarlarsa bu Muharrem İnce’nin lehine olur.
Cumhurbaşkanı adayını atan bir parti herkesi atar…
CHP yönetimi tam bir çıkmazda.
Cumhur İttifakı ile uğraşırken muhalefet karalar bağlıyor.
HDP’nin CHP’ye verdiği destek ise başlı başına bir problem.
Devlet, PKK ile mücadelede her gün yeni başarılar kazanıyor.
HDP Diyarbakır İl Başkanlığına düzenlenen operasyonda terör örgütü PKK üyelerinin bilgilerinin yer aldığı defterler bulundu.
HDP’nin kapatılması mutlaka gündeme gelecektir.
CHP karıştığında, Abdullah Gül, Davutoğlu ve Babacan çok üzülecekler.
AK Parti’nin oylarını tırtıklamak için çıkılan yolda rezil olmak da var.