PROTEİN deposu olan baklagiller, etin yerini tutabilecek gıda maddelerinin başında yer alıyor. Etin sahip olduğu doymuş yağ ve kolesterol gibi olumsuzlukların baklagillerde bulunmaması süper besini hastalıkların tedavisinde tamamlayıcı unsur konumuna getiriyor.
Çölyak hastaları için ideal
Çölyak hastalığının tedavisinde amaç gluten içeren besinlerin diyet listesinden çıkarılmasıdır. Bu diyete glutensiz diyet denir ve bu diyet kilo vermek için değil hastalığı tedavi etmek için kullanılır. Baklagiller yüksek derecede bitkisel protein içermelerine rağmen gluten içermedikleri için çölyak hastaları için hem ucuz hem de besleyici bir alternatiftir. Ana öğünlerde zeytinyağlı veta etli yemeklerini, ara öğünde mercimekli köfte gibi alternatifleri çölyak hastaları rahatlıkla yiyebilir.
Kolesterole karşı bire bir
Kuru baklagiller kolesterol içermedikleri gibi içerisinde bulunan diyet lifleri sayesinde kolesterolü kanda bağlayıp vücuttan uzaklaştırıcı etkisi nedeniyle kalp hastalıklarından koruyucu etkisi olduğu bildirilmektedir. Kuru baklagiller özellikle nohut dengeli yağ asit içeriği ve fitoöstrolleri içermesi açısından ilaç gibi besin kategorisinde birinci sırada olduğunu söyleyebilirim. Kalp ve damarlarda yıkım yaratan kötü huylu kolesterolü düşürmek için baklagiller her gün, ya da en azından haftada en az 4 kere yemek gerekiyor.
Diyabette salatalara eklenmeli
Bezelye, nohut, kuru fasulye, kuru börülce ve yeşil mercimek doğanın bize kan şekerini düşürmek için sunduğu nadir besinlerdendir. Bu grubun kan şekerini düşürme etkisi bakliyatların glisemik indeksinin düşük olmasından kaynaklanıyor. Yani barsaklarda sindirimi yavaş oluyor ve kana geçiş hızı da bir o kadar sağlıklı ve yavaş oluyor. Diyabet hastaları mutlaka salatalarına haşlanmış bakliyat koymalı. Diyabetliler kuru baklagillerin çorbalarını içebilir, ana yemekte bulgur pilavına ekleyip yanında zeytinyağlı yemek veya humusla tüketebilir.