Belki de Türkiye’deki en dindar topluluk Kürtlerdir. Ama günümüzde bu dindar insanların temsilcisi ve hatta önderi olarak ortaya çıkan kişilerin tamamına yakınının dine karşı, nasıl söylemeli, fazlaca mesafeli olması acayip bir çelişki değil mi?
Üstelik politik Kürt hareketinin önderleri ikide bir inanan insanları rencide edecek tarzda açıklamalar yapmaktan da geri durmuyorlar. Bunlar bir taraftan dindar Kürt halkının desteğini almak zorunda olduklarını biliyorlar ama öbür taraftan kendi dünya görüşlerinin egemen olacağı bir toplum inşa etme arzularını da çok fazla gizleyemiyorlar. İnşa etmek istedikleri toplumda İslam inancına merkezi bir yer vermeyi düşünmedikleri çok belli.
PKK-BDP hareketi örnekleri dünyada çokça görülen laik karakteri baskın bir etnisist hareket. Doğu Asya’daki Maocu örgütler gibi yıkmak istedikleri toplumsal düzenin bir ayağı olarak dini gördüklerinden dine karşı düşmanca yaklaşım içindeler. Zaten komünist hareketler, en ılımlı örnekleri de dâhil olmak üzere, dini toplumsal hayatın dışına çıkarma hedeflerinden hiç taviz vermemişlerdir. Doktriner gereklilik belki.
Bir de “kültür emperyalizminin enstrümanı” diyerek dine karşı çıkan nasyonal sosyalizm örnekleri var. Mesela Hitler“Germen ruhunu pasifize ettiği gerekçesiyle” Hıristiyanlığa kendi toplum tasarımında yer vermeme eğilimindeydi. Bizde de Kemalist dönemde İslam karşıtlıklarını izah için “Biz aslında Arap kültür emperyalizmine karşıyız” diye saçmalayanlar olmuştu.
PKK-BDP hareketinin İslama bakışında da benzer bir mantık var. Çünkü etnik aidiyete dayalı yeni bir ulus inşa edebilmek için Kürtleri bin senedir temel bileşenlerinden oldukları millet bütünlüğünden ayırmak zorundalar. Kürtleri milletin diğer unsurlarıyla bir arada tutan şeyin “ortak kültür” yani İslami aidiyetolduğunun farkında oldukları için de önce bu kaleyi yıkmak gerektiğini biliyorlar.
Öcalan başta olmak üzere PKK önderlerinin ikide bir İslam öncesi döneme ait kültürel unsurlara vurgu yapma ihtiyacı duymaları bu yüzden. “Kürtlerin dini Zerdüştlük” laflarını çıkaranlar kendileri. Sonra Başbakan Erdoğan“PKK Müslüman Kürtlerin temsilcisi değil, PKK Zerdüştlüğü savunuyor” deyince, lafı çevirip “Vay, Kürtlere Zerdüşt dedi” feryatlarıyla ortalığı bulandıranlar da kendileri.
Şimdi de Ahmet Türk’ün “Yezidilere en büyük soykırım Halid bin Velid döneminde yapıldı” açıklamasında yeni bir tuzak saklı olduğunu görmek lazım. DTK eşbaşkanı Ahmet Türk Diyarbakır’da düzenlenen Uluslararası Yezidi Konferansın’da yaptığı konuşmada şunları söylemiş: “İslamiyet zamanında Halit Bin Velid döneminde yıkıcı bir etki, büyük bir zulüm Yezidilerin üzerine uygulanmıştır. Yüzlerce yıl Yezidi halkımız sebepsiz yere öldürüldü. Kürt dili ve Yezidi dili hep kesildi, yapılan bu zulümler İslamiyet adına yapıldı.”
İlk defa işittiğimiz sözler değildi gerçi bunlar; daha önce Öcalan da aynı şeyleri söylemişti. Dolayısıyla PKK-DTK hareketinin “resmi görüşü” sayılabilecek bu ifadelerin hiçbir iler tutar tarafı yok. Bir defa, Yezidilik 12. yüzyılda kurulmuş olduğuna göre bu dinin mensuplarının 7. yüzyılda soykırıma uğramış olmaları biraz tuhaf.
Diğer yandan, Ahmet Türk aynı konuşmada “Emeviler döneminde bu katliamlar devam etmiştir” dediğine göre, 8. yüzyılda sona ermiş olan Emevi yönetimi açısından da olağanüstü bir başarıdan söz edilmiş oluyor.
Bir de Yezidi inancının kurucularının Emevi soyundan geldiğini ve bu dinin mensuplarının halen Muaviye’nin oğluYezid’e ilahi bir misyon atfettiklerini, doğduğunda bedenine kutsal bir ruhun girdiğine inandıkları bu şahsın doğum gününün bayram olarak kutlandığını bilirseniz iş daha da karmaşık hale geliyor!
Elbette bütün inançlar gibi Yezidilik de saygıyı hak ediyor. Geçmişte sırf inançlarından dolayı zulme uğramışlarsa hepimiz özür dileyelim bu insanlardan. Ama esas olarak bölgedeki iktidar çekişmeleri çerçevesinde yapılan kıyımları “İslamiyet adına yapıldı” diye takdim etmek cehalet eseri değilse kötü niyetli bir tutum.
Galiba amaçlanan şey şu: Kürtleri daha İslam’ın ilk döneminden itibaren diğer Müslümanlar tarafından hep baskı ve zulüm gördüklerine inandırmak. Kürtlere en sonunda “Müslüman bile olsalar Kürt olmayanlar bizim kardeşimiz olamaz” dedirtmeyi hedefliyorlar herhalde. Bu çabalara en başta Müslüman Kürtler gereken cevabı vermeli.