Doğu’da ve Güneydoğu’da HDP AK Parti seçim bürolarına saldırıyor. Ses yok.
AK Parti adayları tehdit ediliyor, AK Parti adaylarının seçim çalışmaları provoke ediliyor, AK Parti adayları gittikleri yerlerde saldırıya uğruyorlar.
Ses yok.
Kürtler Kandil’in silahları üzerinden HDP tarafından ölümle tehdit ediliyor.
Ses yok.
Sadece bölgede değil İstanbul, Mersin ve Adana gibi metropollerde Kürtler sistematik bir tehditle karşı karşıyalar. AK Parti HDP’nin bir biçimde ağırlıklı olduğu yerlerde baskı altına alınıyor, oralarda seçim çalışması yapılmasına bile izin verilmiyor.
Ses yok.
Kürtleri bir biçimde esaret altına almaya çalışan, onların oy hakkını bile ortadan kaldıran bir baskıcı yapının ne yapıp ettiğini herkes görüyor ve biliyor. Ama nedense ses yok.
HDP’ye bir saldırı olduğunda o ses vermeyerek AK Parti’ye yapılan saldırıları zımnen onaylayan çevreler bir ağızdan ayağa kalkıyorlar ve AK Parti’yi edepsizce suçlamaya başlıyorlar. HDP bürolarına yapılan saldırıları ilk kınayan biz olduk. Bizim için şiddet nerden gelirse gelsin ve kime yapılırsa yapılsın gayr-ı meşrudur, gayr-ı ahlakidir, gayr-ı insanidir. AK Parti HDP’ye veya bir başka partiye yapılan saldırıyı demokratik siyasetin kendisine yapılan alçakça bir saldırı olarak görür ve reddeder. Nitekim Cumhurbaşkanımız da, Başbakanımız da, bizler de olayı duyar duymaz aynı tepkiyi koyduk. Ama nedense HDP Eşbaşkanı sanki faili biliyormuş gibi doğrudan Cumhurbaşkanımızı ve partimizi hedef olarak gösterdi. CHP ve MHP hemen adres olarak AK Parti’yi gösterdi. CHP ve MHP’nin ağız birliği edercesine Cumhurbaşkanımızı ve partimizi adres olarak göstermesi elbette manidardır. Ama asıl manidar olan HDP Eşbaşkanının da faili kendi içlerinde veya işbirliği yaptıkları o kirli çevrelerin içinde aramak yerine hemen Cumhurbaşkanımıza yönelmiş olmasıdır.
Belli ki o saldırıları organize eden üst akıl ile paralelin üçlü kolu (CHP, MHP ve HDP) aynı merkezden talimat alıyorlar.
HDP’ye mağduriyet üzerinden oy devşirmek
HDP Eşbaşkanı bilerek faili yanlış yerde arıyor. Gerçek faili bilmek istiyorsa çevrenize bir baksın. O işbirliği yaptığı kirli koalisyona bir baksın. O kirli koalisyonun eski Türkiye günlerinde ne tür kirli operasyonlar yaptığını bir hatırlasın. Öcalan’ın “içimizdeki Ergenekoncular” dediği odaklara bir baksın. Paralelcilerin Taksim’deki ve bölgedeki provokasyonlarına bir baksın. Kandil’in silahları üzerinden AK Parti hükümetini hizaya sokmak isteyen bölgesel kimi devletlerin kirli kumpaslarına bir baksın.
O fail elbette bulunacak. Hem de pek yakında. O tetikçinin asıl hangi güçlerin emriyle o iş yaptığı da görülecek. Ama hiç kuşku duymuyorum, o tetikçinin ve ardındaki asıl faillerin kimliği en başta HDP’yi rahatsız edecek. Çünkü HDP kendini o kirli koalisyonun bir parçasına dönüştürdü.
Geçmişte Kürtlere kan kusturan ve nefret duyan o ırkçı-ulusalcı-paralelci güruhun tam yedeğine düşürdü.
Yapılmak istenen şey gayet açık: Bir mağduriyet alanı oluşturmak...
O mağduriyet üzerinden HDP’nin barajı aşmasını sağlayacak oy akışını sağlamak... HDP’nin baraj altında kalacağı korkusu onlara bunu yaptırdı. HDP’ye kayan Kürt oylarının AK Parti’ye geri dönüşü, en önemlisi de HDP’nin artık kendi tabanını tutamayışı HDP’nin iplerini elinde tutan o üst aklı fena halde rahatsız etti. Bu kirli bir kumpastır. Bu tehlikeli bir provokasyondur. Kürtlerin kanı ve canı üzerinden yapılan bu kirli kumpası elbette Kürtler görüyorlar.
Şiddet yanlıları şiddeti kınıyorsa
Şimdi oturup kalkıp HDP’ye yapılan saldırılar üzerinden AK Parti’yi hedef gösteriyorlar. Kimse kusura bakmasın ama onların şiddet konusunda konuşmaya ne hakları var, ne de yüzleri. Buna HDP’nin Eşbaşkanı da dahil...
AK Parti’ye yapılan sistematik şiddet politikalarına sessiz kalacaksınız, içten içe buna sevineceksiniz, sonra da kalkıp demokrat ayaklarına yatacaksınız... Hadi ordan derler... AK Parti’ye ve Kürtlere yönelik tehdit ve baskı politikalarının başını çeken HDP’nin ise bu bu konuda konuşmaya hiç hakkı yok. Demokratlık konusunda sahiden samimi iseniz bir oy için Kürtleri tehdit eden ve AK Parti’yi sindirmeye çalışan o tedhiş politikalarınıza son verin önce... HDP’ye yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu kirli provokasyon üzerinden mağduriyet alanı oluşturarak HDP’ye haram oylar devşirmeye çalışan kirli zihniyeti de kınıyoruz. Kürtlerin gözü açıldı.
Kürtler bu oyuna gelmezler.