AK Parti’nin en son yaptığı MYK toplantısında Başbakan Erdoğan’a sunulan Haziran Gündem Araştırması çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. ANAR’ın 26 ilde 5179 denek üzerinde gerçekleştirdiği kamuoyu araştırmasına göre seçmen desteği yüzde 53,7’ya ulaşan AK Parti, 12 Haziran seçim sonuçlarına kıyasla 4 puan daha iyi durumdadır. ANAR’ın anketi, yüzde 50 oy oranının AK Parti için geçici bir durum olduğunu düşünenlerin yanıldığını ortaya koyuyor. Seçimden bu yana yapılan tüm anketlerde AK Parti, yüzde 50’nin üzerinde çıkarak, burada kalıcılaşmış bir görüntü sergiliyor. 12 Eylül referandumunda ulaşılan yüzde 58 oranı, AK Parti’nin ulaşabileceği muhtemel hedef olarak belirtiliyor.
Anket, CHP’nin seçmen desteğini yüzde 23,3, MHP’ninkini yüzde 12,1 düzeyinde gösteriyor. Meclis’te grubu olup baraj altında görünen tek parti BDP’nin seçmen desteği ise yüzde 7,1’dir. Bu oy oranları önceki aylara göre seçmen tercihlerinin değişmediğini, istikrarlı bir seyir izlediğini ortaya koyuyor.
‘Parti sadakati’ ölçümünde AK Parti’liler birinci sırada yer alırken, BDP’lilerin diğer muhalefet parti mensuplarına göre daha sadakatli olduğu, CHP ve MHP seçmen sadakatinin yüzde 75’lerin altında yer aldığı görülüyor.
AK Parti’nin kırsal desteği Türkiye ortalamasının 3 puan üzerinde...
Sadece yüzde 6,2’si ayrılıkçı
Anketin ölçtüğü bir konuda ‘birlikte yaşama ve sosyal mesafe endeksi’... Kürtlerin birlikte yaşama arzusu PKK çevrelerinin propagandalarının aksine oldukça yüksek. Bir çok kriterin değerlendirilmesi sonucu oluşan endeks 1 üzerinden 0.66’yı gösteriyor (bu oran denek miktarını değil, arzunun şiddetini gösteriyor). PKK’ya yakın olan çevrelerde bile birlikte yaşama arzusu sanıldığından daha yüksek. Kendisini Kürt olarak tanımlayan deneklerin sadece yüzde 6,2’si ayrılıkçı tutumlar sergiliyor.Kürtlerin Türklere karşı sosyal mesafe endeks puanı 0,84’tür ve Kürtlerin Türklere yönelik kardeşlik hissi çok güçlü, sosyal mesafesi ise çok düşüktür. Yani Türk-Kürt kendisini ayrı gayrı görmüyor. Terör örgütünün hasmane söylemlerine ve tahriklerine rağmen, Kürtlerin Türklere beslediği duygular sarsılmaz bir kardeşlik hissiyatını yansıtıyor. Deneklerin sadece yüzde 4.1 gibi çok küçük bir oranında Türklere karşı husumet duyguları gözlemleniyor.
Türkiye’nin sosyal dokusu başka hiçbir toplumda görülmeyecek ölçüde sağlam ve gerilimlere karşı korunaklı...
3 çocuk söylemi karşılık buluyor
Başbakan’ın ‘üç çocuk’ söylemlerinin toplumda ciddi karşılık bulduğu, seçmenin yarıdan fazlasında olumlu karşılandığı görülüyor. Bu destek AK Parti seçmenleri içinde yüzde 74’e yükselirken, diğer partilerin seçmenleri arasında yüzde 34,4 seviyesindedir.
Gereksiz sezaryen yapıldığı düşünülüyor
Türkiye’de seçmenlerin yüzde 69’u hastanelerde gereksiz sezaryen operasyonu yapıldığını düşünmektedir. AK Parti seçmenleri arasında böyle düşünenlerin oranı yüzde 80 iken, diğer partilerin seçmenleri arasında gereksiz sezaryen operasyonları olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 60’tır.
Kürtaj cinayettir söylemi destek bulmuş
Türkiye genelinde seçmenlerin yüzde 63’ü Başbakan Erdoğan’ın “kürtaj cinayettir” şeklindeki beyanını desteklemektedir. Bu oran AK Parti seçmenleri arasında yüzde 84, diğer parti seçmenleri arasında ise yüzde 46’dır. Türkiye genelinde tüm seçmenler üzerinden değerlendirildiğinde kadın seçmenlerin yüzde 62’si, erkek seçmenlerin ise yüzde 64’ü kürtajın cinayet olduğu düşüncesine katılmaktadır. AK Parti’li kadınların yüzde 85’i, diğer partilere oy veren kadınların ise yüzde 43’ü kürtajın cinayet olduğunu düşünmektedir. Bu sonuçlar, kadının bedenine müdahale türü eleştirilerin, öncelikle kadınlar tarafından paylaşılmadığı gösteriyor.
Annenin sağlığının tehlikede olması dışında kürtajın tamamen yasaklanması durumunda bunu destekleyeceklerin oranı tüm seçmen genelinde yüzde 56’dır. AK Parti seçmeninin yüzde 74’ü, diğer parti seçmenlerinin ise yüzde 41’i böyle bir yasağı desteklediklerini belirtmektedir. Evlilik dışı veya ensest ilişkiyle hamile kalınması, çocuğun sakat doğacak olması gibi durumlarda kürtaja destek görece yükselmektedir.
Başbakan’ın, muhalefet partileri ve bazı köşe yazarları tarafından istihza ile karşılanan bir kısım söylemlerinin toplumda karşılık bulduğu veya toplumsal hissiyatı yansıttığı görülüyor.
Elbette anketler değerlendirmelerde dikkate alınacak verilerden sadece bir tanesidir ve bir anın, bir kesitin resmini çeker. ANAR’ın anketi de önümüze böyle bir fotoğraf koyuyor.