Kürt halkı gerçeği gördü ve Kürt halkının gerçeği gördüğü görüldükçe, Kürt halkını yeni bir savaşa sürüklemek isteyenlerin rahatı huzuru kaçıyor.
Hani diyorlar, bu nasıl gençlik diyorlar, Dersim gençliği, Muş gençliği, neden hendek kazmıyor, neden sokaklara çıkmıyor ve savaşmıyor diyorlar!.
Gençler ve halk gerçeği gördü!
Bir şike savaşının bedelini otuz yıl boyunca, kanıyla, canıyla ödeyen bir halk, artık buraya kadar diyor!.
Ben bu savaşta yokum diyor Kürt halkı, çünkü gerçeği, gördü!.
Ona dayatılan bu savaş onun savaşı değil!.
Bu bir vesayet savaşı, Kürt halkı, bu savaşın bir vesayet savaşı olduğunu gördü!
Halka dayatılan yeni savaş konsepti, Sur’a, Nusaybin’e sıkışıp kaldı..
Bir adım daha ilerleyemedi, ilerlemesi de imkansızdı zaten!
Çünkü Sur halkı da, Nusaybin halkı da gerçeği gördü!
Şimdi bu kötülüğün hesabını soracağı günleri bekleyecek!
HDP liderinin bindiği Diyarbakır uçağında 6-7 Ekim olaylarında hayatını kaybedenler için hesap soruyordu yurttaşlar, şimdi, hendek siyasetinin sonucunda hayatını kaybedenler için aynı Diyarbakır uçağında ve yine HDP liderinden hesap soruyor!
Kürt halkı, AB ile müzakere eden bir ülkeye, İran’ın, Suriye’nin sosyolojisi ve gerçeğiyle bakmanın onu sürükleyebileceği felaketi, uçurumları gördü.
Belediye başkanlarına zorla dayatılan özerklik ilanlarının peşine takılmak ve kazılan hendekleri desteklemek yerine, aldı başını göçün yollarına koyuldu.
Otuz yıl sonra bir daha kitlesel göç, üstelik aynı yerlere, Türk kardeşlerinin yaşadığı şehirlere, güvenli limanlara sığınmak, tıpkı bir cehennemden kaçış gibi yaşanıyor!
Orada koşullar zor olsa da, özgürlük var, rahat bir nefes almak, sokaklarda serbestçe, sorgulanmadan, hakarete uğramadan, onuru kırılmadan dolaşabilmek var!
90’lı yıllarda halkın onuru onarılmayacak kadar sert ve acımasız bir biçimde kırılmıştı, şimdi PKK/HDP bir daha kırıyor!
Kendi giydikleri deli gömleğini Kürt halkına da giydirmek istiyorlar!
Otuz yıl sonra, geleceğe, hala şiddet ve terör üzerinden bakan bir hareketin, verdiği zararları, yarattığı zulüm ortamını, tarih unutmayacak!
Kürtler’in umudunu kırmak, Türkiye’ye duyduğu aidiyet duygusunu tahrip etmek için ellerinden geleni yapıyorlar ama başaramıyorlar!
Elinde silah, elinde roketatar bir bölgeye hükmetmek isteyen bir örgüte, bin bir belalardan, kıyamet gibi yaşanan asırlardan çıkıp gelmiş bir halkın boyun eğeceğini düşünüyorlar!
Ama yanılıyorlar ve maalesef yanılmalarının bedelini halka ödetmeye devam edecekler!
Bu büyük acıları ona bile bile yaşatıp, sonra da bu acılar üzerinden siyasi istismar alanı yaratanların niyetini, amacını gördü!
Kürt halkına, Kürt gençlerine sokaklara çıkma çağrıları yapmak nafile!
Ortadoğu’da şiddet ve terör para ediyor olabilir, elinde silahlı gücü olmayanların Ortadoğu’da sesi çıkmıyor olabilir!
Ama burası Türkiye!
Kürtler ve Türkler için gidecek başka yer yok, başka vatan yok, her iki halk için de dünyanın başladığı ve bittiği yerdir Anadolu toprakları!
Kürt halkı işte bu gerçeği gördü!