Alev Alatlı’nın “Rüya ve Kabus” kitaplarında anlatılan küresel düzen zorlaması çok ilginç “geleceğe dair” detaylar içerir... Geçmişte bu kitaplardan yaptığım bazı alıntıların da olduğu yazılarıma göz atarken biri ilgimi çekti, yıllar önce yazılmış ve şöyle bitiyor; “Dünya ‘turbo kapitalizme doğru giderken’ neler oluyor sorusunu çok detaylı bir şekilde sorgulamalı ve özellikle 2023 hedeflerimize yürürken Türkiye adına neler yapabileceğimizi planlamalıyız. Bu geçiş sırasında ‘planı ve programı’ olmayan bütün ulus devletler, Milli ve manevi değerler TURBO KAPİTALİZM ve YEREL TAŞERONLARI tarafından linç edilmeye çalışılacak... Sadece bugünü değil, yarını değil, geleceği ve sistemi-düzeni sorguluyorsanız lütfen daha dikkatli bakın ve BU YOLDA TÜRKİYE’Yİ KORUYAN LİDERLİK arkasında-yanında yerinizi alın”
Sevgili dostlar, son birkaç yılda “beklenen” her şey “küresel denklem-düzen zorlamasında” hayata geçti ve özellikle coğrafyamız ve ülkemizin “fiziki olarak işgal edilmesi” dahil her yol denendi...
Peki bu noktaya nasıl geldik ve girişte bahsettiğim kitaplarda Alatlı’nın tezi neydi? Tez çok açık ve netti; “Turbo kapitalizm, panteizm eşliğinde yeni sosyal-ekonomik-siyasal silahları ile dinlere ve ulus devletlere saldırıyor”...
Peki bugün geldiğimiz noktada YAŞANANLARI da analizlerimize ekleyerek, bu tezi nasıl sorgulamalıyız?
Sevgili dostlar, bu noktada yine yıllar Alatlı ile yaptığımız bir TV programı sonrası köşe yazıma düştüğüm nota dönmek istiyorum; “Dünya genelinde turbo kapitalizm-panteizm denkleminin hayata geçirilmesi için dinlerin ve ulus devletlerin yıpratılması gerekiyor ve bu süreç uzun yıllardır devam ediyor! Dünya genelinde planlanan çatışma ‘dinler arası değil, İslam coğrafyası genelinde bir çatışma’. Küresel plan ve Huntington tezleri detaylarda dikkatli bakınca uyumlu”...
Sevgili dostlar, 2001-11 Eylül sonrası özellikle Batı Dünyası tarafından İslam ve “terör” kavramlarının ısrarla birlikte anılması, medyada birlikte sorgulanması ve ortaya atılıp zorlanan, ALGILAMALARIMIZA İNATLA YERLEŞTİRİLMEYE ÇALIŞILAN “dünya üzerinde en büyük sorun Ortadoğu kaynaklı İslami terör” tezi düşünenlere çok şey söylüyor... Bu tezleri çürürken ve özellikle “Diyalektik bir Dünya Düzeni” zorlanırken, küresel zorlamanın “maddi-fiziki işgal” noktasına gelmesi de yeni bir sorgulanması gereken durum...
Sonuç: Yer kalmadığı için analizi ilk etapta bırakıyorum. Yarından itibaren özellikle IMF tabanlı “finansal sömürü” ve “kürese faiz denklemi” ile “maddi-finansal işgal denemeleri” ve “küresel sistemin FETÖ gibi terör örgütleri” ile ilişkisinden Türkiye örneklemeleri ile devam edeceğim...
Son söz: 2003’ten itibaren Sayın Erdoğan’ın ortaya koyduğu LİDERLİK, “çıkış” yolunu açarken, 2007’den itibaren bu düzenekten kurtulan Türkiye, 2008’den sonra tam bağımsızlığını ilan etti ve Yunanistan için “paylaşılma” ile sonuçlanan süreç, yarıda kaldı ve geri döndü, DÖNDÜRDÜK! Bir sonraki deneme ne zaman geldi dersiniz? 2013 Mayıs gezi olayları ve arkasından 17-25 Aralık darbe denemeleri ve SON OLARAK FİZİKİ İŞGAL DENEMESİ... Amaç MİLLİ İRADE’yi ve TÜRKİYE’yi FETÖ terör örgütü gibi yerel işbirlikçiler eşliğinde boyunduruk altına almak...Alabildiler mi? ASLA, ama ASLA! BUGÜN KÜRESEL İŞGAL DENEMELERİNE KARŞI BAĞIMSIZLIK SAVAŞININ BAYRAĞINI TAŞIYAN ÜLKE TÜRKİYE...
Kaldığımız yerden devam edeceğiz...