Fenerbahçe, Konyaspor’a karşı Türkiye Kupası yarı finalinin ilk ayağında 3-0 gibi net bir galibiyet aldıktan sonra; hani tabiri caizse; atı alan Üsküdar’ı geçti demiyorum, Kadıköy’e geçmişti! Kadıköy’deki rövanşta ilk yarı itibarıyla ne Fenerbahçe ne de Konyaspor, hücum ağırlıklı görüntüden uzak kalarak, seyircilerin beklentilerine cevap veremedi. İkinci yarıda ise Fenerbahçe daha aktif, daha üretkendi. Özellikle Volkan Şen’in bireysel yetenekleriyle Fernandao’ya attırmış olduğu gol, şapka çıkarılacak cinstendi.
Fenerbahçe tabi ki kupa finalini hak eden futbolu sergiledi ama benim kafama takılan bir şey var. Bu kadar iyi kadroya sahip, çok önemli futbolcularla birlikte nasıl oluyordu da daha önceki lig maçında Konyaspor’a kaybeden oldu? İşte bu Fenerbahçe, lig şampiyonluğuna ulaşabilmek için, ligde kaybettiği Konya maçının ızdırabını çekecek.
İnanılmaz bir savunma anlayışıyla Kjaer, olağanüstü disiplinli, akıllara durgunluk verecek savunma anlayışı içindeydi.
Fenerbahçe’nin bu kadar rahat kazandığı görüntüde hala Diego’nun nasıl bir futbolcu olduğunu anlamış değilim. Sahte top oynuyor. Topu ayağına aldığı zaman etrafında şöylesine bir dönüyor, ondan sonra kendini yere bırakıyor. Maçın hakemine yaslıyor, sonra da beklentisi faul oluyor. Böyle üretimden uzak futbolculardan hayat boyu hoşlanmadım.
Ozan için söylenecek tek cümle var: Hala Fenerbahçe futbolcusu olduğunun farkında değil. Tek başına Mehmet Topal orta saha patronluğunu üstleniyor ve görevini de iyi yapma çalışıyor.
Fenerbahçe şimdi Galatasaray ile final oynayacak. Galatasaray’ın Fenerbahçe’ye karşı olağanüstü gücünün olmadığına inanıyorum. Şimdiden kupanın favorisi Fenerbahçe olur diyorum.