Önce Dünya Kupası üzerine birkaç söz, sonra da Beşiktaş üzerine. Kupadaki futbol kalitesinden memnun olmadığımı daha önce belirtmiştim. Başta tarihsel Almanya-Brezilya maçı olmak üzere, az sayıda heyecan düzeyi yüksek maç da (ilk aklıma gelen Belçika-ABD) bu düşüncemi değiştirmiş değil. Futbol son 20 yıldır bir gerileme döneminde. Rakibi durdurmak gittikçe daha fazla önem kazanır oldu. Tedbirli futbol anlayışı pek çok futbol ekolünü zehirledi. Bu anlayışla gelen başarılar tuz biber ekti.
Bunun bir kolaycılık olduğunu görmek gerek. Teknik beceri her gün biraz daha arka planda kalıyor. Duran topların gittikçe daha belirleyici olması da bundan. Teknik becerinin sergilenebileceği alan o ölçüde daraldı neredeyse. Almanların taktik disiplinle teknik beceriyi birleştiren anlayışı keşke tedbirli futbolun sonunu da getirse. Grup maçları sonrasında “Almanya en çok gözüme çarpan takım” yazmıştım, yanılmadığım için mutluyum.
Gelelim Beşiktaş’a. O konuda pek mutlu değilim ne yazık ki. Olmak istiyorum, ama bunu sağlayacak işaretleri bir türlü göremiyorum. Yönetimin stat üzerinden yürüttüğü aşırı iletişimi, sergilediği çoksesliliği, sezon planlamasındaki belirsizlikleri fırsat buldukça eleştirdim. Bir iki şey daha eklemek istiyorum. Hepimizin gurur duyacağı bir stada kavuşacağımızdan kuşkum yok. Ama yönetim gerçekçi bir zaman çizelgesi belirlese ve buna sadık kalsaydı keşke. Ya da, tam tersine, daha işin başından esnek bir çerçeve belirlese, umut dağıtmasaydı. O zaman bunca yoğun iletişime de gerek kalmazdı, ayrıca bunca vaat de belirsizliğe mahkum olmazdı.
Bir de çokseslilik meselesi var. Beşiktaş’ta resmen bir demeç ve rivayet kirliliği yaşanıyor. Bunca laf, taraftarı ortada bir sezon planlaması olduğuna ikna edeceğine, tam tersi sonuçlar doğuruyor. Sadece sezon değil, iletişimde iyi planlanmamış Beşiktaş’ta. Çünkü bu çokseslilik içinde asıl soruların hiçbiri yanıt bulmuyor. Asıl soruların tek karşılığı sessizlik oluyor. Demeç kirliliği bu sessizliği örtmeye yetmiyor. Bir kez daha yanılıyor olma umuduyla bitiriyorum yazımı. Dar zamanda çok işler görmeyi diliyorum Beşiktaş yönetiminden. Bir diğer dileğim de Almanya’nın futbol ciddiyetinin Beşiktaş’a örnek oluşturması.