Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde 'Millet İttifakı'nı oluşturan partilerin, başta kendi seçmenleri olmak üzere halka yalan söylüyorlar diye bu köşede defalarca yazmıştım. En büyük yalanları da, halkın "Seçim günü geldi siz hâlâ adayı açıklayamadınız" tepkisine "Aday konusu teferruat mevzu biz prensipleri konuşuyoruz" diyorlardı. Ne zamanki Kemal Kılıçdaroğlu adaylığını açıkladı 'Millet İttifakı'nda kıyamet koptu.
İttifakın ikinci büyük partisinin lideri Meral Akşener, kurulmasında öncülük ettiği 'Altılı Masa'yı kumar masası olarak nitelendirip masadan kalktı. Kalkar kalkmaz Akşener'e sinkaflı küfürler, tehditler, şantajlar havada uçtu. Akşener'in 'Kumar masası' dediği masanın diğer unsurları öfkeden deliye dönmüştüler. Öyle ki, bir gün önce "Meral Mommy" dedikleri Akşener'e, yani annelerine akla hayale gelmeyecek küfürleri ediyorlardı. Böyle sapkın bir güruhla karşı karşıyaydık. Bir önceki "Size Kılıçdaroğlu bile fazla" başlıklı yazımda bu mevzuya değinmiştim.
Sürekli seçim dönemine atıf yaparak süreçte yaşananları unutturmamaya çalışıyorum. Çünkü karşımızda tabanından tavanına dengesiz, şirazeden çıkmış bir güruh var. Bir dakika önce "Anne" diyerek övdükleri kadına bir dakika sonra ana avrat sövebilecek kadar ahlâksızlar. Linç etmek ana karakterleri.
Mutat hatırlatmayı yaptıktan sonra bugünkü mevzuya geleyim. Akşener'in 'Kumar masası' dediği masanın mensuplarından Ahmet Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun kendisine nasıl yalan söylediğini ifşâ etti. Seçim döneminde Kılıçdaroğlu'nun adaylığını desteklemeyip aday olan Muharrem İnce'yi "Sokakta yürüyemez hale gelir" diye tehdit eden 'gazeteci' İsmail Saymaz'a konuşan Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun Ümit Özdağ'la yaptığı protokol hakkında kendisine nasıl yalan söylediğini şu sözlerle anlatmış: "Bize İçişleri Bakanlığı da dahil olmak üzere herhangi bir bakanlık konusu iletilmedi. Bunlar ilkesel olarak konuşulmadığından pazarlığa girildiğine ihtimal vermemiştim. Ümit Özdağ'la yapılan protokolü telefonda Kılıçdaroğlu'na sordum 'Yok' dedi. Bende o akşamki canlı yayında 'Muhatabımız Kılıçdaroğlu'dur. O da 'Yok öyle bir protokol dedi' minvalinde konuştum. Bunun üzerine aradı, 'Kusura bakma. Tekrar baktım, protokol varmış. Bakanlık görüşülmüş' dedi. Üzüldüm ama bir şey söylemedim."
Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalınca Kılıçdaroğlu rotasını ırkçı Ümit Özdağ'a kırmış, Özdağ da vereceği destek karşılığında Kılıçdaroğlu'na protokol imzalatmıştı. Kamuoyuna açıklanan protokolde genel geçer maddeler varken, Özdağ'ın geçen hafta açıkladığı ikinci protokolde 3 bakanlık dahil MİT Başkanlığı da Özdağ'ın partisine verileceği imza altına alınmış. Ve bu protokol 'Kumar masası'nın diğer üyelerinden saklanmış. Ortaya dökülen ifşâlar, Akşener'i haklı çıkarıyor, hakikaten ülke üzerine oynanan büyük bir kumar masası kurmuşlar.
Önümüzdeki günlerde yeni ifşâlar bekliyoruz. 'Kumar masası'nda yalanlar, entrikalar bitmez!