İster siyaset ister ekonomi ister spor olsun fark etmiyor. Ortalık bazen kullanışlı haberden geçilmiyor. Mesela futbolda şampiyonluk şansı rakibin puan kaybına bağlı olan takımın başkanının yakın çevresinden yeni teknik direktör ve flaş transfer isimleri fısıldanıyor medyaya.
Sızma değil özellikle sızdırılmış haberler bunlar.
Amaç başkanı başarısızlık faturasından korumak aslında. Haberi yapanlar için kullanışlı haberciler demeyeceğim zira bu tür sızdırma operasyonlarında medya kuruluşları rakip gazete ve televizyonlardan geride kalmak istemezler.
Üstelik umut veren haberler yapmak demek daha çok tiraj daha çok reyting demek...
***
Antep’te çöpten beslendiği söylenen Suriyeli kadına dair haber de doğru çıkmadı. Özellikle seçim dönemlerinde bu tür mizansen haberler piyasaya çıkar. Son kullanma tarihi sandık günü olan bu tarz haberlerden siyasi sonuçlar çıkarmaya kalkan olacaktır elbette.
Benim takıldığım yoksulluk üzerinden asparagas haber yapmanın gerçek yoksullara zarar verdiği ve vicdanlı insanların yardım iştahını azaltması.
Kaldı ki Avrupa ve Amerika’da “Homeless” denilen evsiz, işsiz insanlar sosyal haberlerin konu başlığı olurlar, siyasi haberlerin ya da tartışmaların değil...
***
Sonra bir yarışma programına katıldığı için vurulan Mutlu Kaya’nın haberi...
Yarışmaya katılan reşit bir insan, yapım şirketlerinin bu noktada yapabilecekleri hiçbir şey yok.
Ancak uzun zamandır gözlenen o katılımcı gerçek değil, bu katılımcı aslında ücretli oyuncu tarzı karalamalar şimdi başka noktalara dönmeye başladı.
Evet, televizyon halen insanların şöhrete ulaşmasında en önemli mecra. Buna karşın yapımlar birbirilerine sallayarak aslında bindikleri dalı kesmiş oluyorlar. Hakikaten anlaması çok zor bir durum...