Onlar Fethullahçı Terör Örgütü’nün mağduruydular!
Onlar asla darbe yapmayı düşünmediler!
Onlar iyi çocuklardı!
Onlar yurtseverdi!
Onlar Cumhuriyet mitinglerini hafta sonu “farkındalık yaratmak” için tertiplemişlerdi!
Onlar, binlerce Müslüman Anadolu evladının asıldığı “İstiklâl Mahkemeleri”nin yeniden kurulmasını nostalji olsun diye istiyorlardı!
Hâsılı kelâm FETÖ’nün gadrine uğradılar, zulmedildiler, mağdur oldular!
Kim bu ‘mağdurlar’!
İster Ergenekoncu deyin, ister Balyozcu fark etmez; ben kısaca, Müslüman Anadolu’nun ruh kökünün düşmanları diyorum!..
Nasıl ki “Batı” diye yazınca içinde ABD de var, İngiltere de var, İsrail de var, İran da var; “Müslüman Anadolu’nun ruh kökünün düşmanları” diye yazınca da içinde FETÖ de var, Kemalist de var…
Son yıllarımız, “Müslüman Anadolu’nun ruh kökünün düşmanları”nın mağdur hikâyelerini dinlemekle geçti. “Fırtına estirdi” demek haksızlık olur âdeta kasırga koptu. Nerede mi? “Bizim” dediğimiz medyada! Gazete manşetlerinden, televizyon ekranlarından bunların mağdur masallarının kasırgasına mâruz kaldık.
Neredeyse ben bile bunların mağdur edileceğine inanacaktım. Allah’tan külahım feraset sahibi de bana, “Oğlum Yakup saçmala, ne mağduriyeti! Bunların da FETÖ’nün de tasmasını elinde tutanlar baktılar ki Kemalistler’in son kullanma tarihi geçti FETÖ marifetiyle tasfiye ettiler.”
Bu mağduriyet kasırgasından hukuk da etkilendi ve bu sözde mağdurları serbest bırakıp üzerine para da verdi. Peki bunların mağdur ettikleri. Canım onlardan bahsetmenin sırası mı, durup dururken yargının iş yükünü arttırmayalım!.. 20 yıldır içerdeler, bir 10 yıl daha yattılar mı müebbet cezaları bitiyor, şimdi 10 yıl için sıkıntı çıkarmaya gerek var mı!.. Zaten ne arayanları var, ne soranları…
Mevzumuz olan ‘mağdurlara’ dönersek. Duydunuz mu, ‘baş mağdur’lardan Doğu Perinçek ne demiş: “Mart’ta Türkiye alev alev olacak!”
Örgütünün yayın organlarından Ulusal Kanal’da konuşan Doğu Perinçek, program sunucusunun “Başkanlık referandumu Mart ayında” demesiyle Perinçek, “Valla Mart’ta alev alev olacak Türkiye!”
Başka bir FETÖ ‘mağduru’ Eski Hava Kuvvetleri Savcısı Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok ise Twitter’da şunları yazdı: “Darbe sonrası KAOS süreci başlatılmıştır. G.Doğu, Irak, Suriye’den şehitler. Şehirlerde kanlı eylemler. Ekonomik baskılar. Suikastlar. Birlik olalım.
KAOS süreci ülkede iç çatışma ile beraber kanlı bir kalkışma ortamı yaratacak ve TSK emir komuta zinciri içerisinde yönetime el koyacaktır.
Birlik herkesi kucaklamak ve farklılıkları kabullenmekle mümkündür. Ülkenin birlik ve beraberliğini sağlama sorumluluğu Cumhurbaşkanına aittir.
KAOS ve darbe süreci ancak birlik ve beraberlikle aşılabilir. Cumhurbaşkanı birlik ve beraberliği sağlayamazsa önünde sonunda darbe olacaktır.”
Bu sûreti haktan gözüken mesajlar aslında aba altından sopa göstermektir. Üçok’un “birlik ve beraberlik”ten kastı kendileridir! Gerek Perinçek gerekse Üçok Cumhurbaşkanı Erdoğan’a diyorlar ki: “Eskiden olduğu gibi ülkeyi biz yöneteceğiz ve sen de buna razı olacaksın! Yoksa ülke alev alev olur!”
Bu mesaja binaen bu ülkenin kolluk kuvvetleri bu iki ‘mağduru’ merkezde misafir edip, “Siz ne işler çeviriyorsunuz? Sizi ‘mağdur’ yaptık ve üstelik cebinize de para koyduk. Bu mu vefa!” demezlerse hatırım kalır!..
15 Temmuz gecesi gibi bir 15 Mart gecesi mi yaşanması gerek bazı şeylerin anlaşılması için!..
Maalesef öyle gözüküyor!
‘Mağdurunuz’ Doğu Perinçek müjdeyi verdi: “Mart’ta Türkiye alev alev olacak!”
Huzurlarınızda külahıma da teşekkür edip yazımı nihayete erdiriyorum!..