Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımla birlikte İstanbul'un meşhur semti Şişli'de yürüyorduk.
Gördüğüm bir sahne çok ilgimi çekti.
Genç bir delikanlı, önüne yirmiden fazla köpeği katmış elinde de bu köpeklerin tasmaları caddede yürüyüş yapıyordu.
Köpekleri zapt etmekte zorlanan bu gencin ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalıştım, bilemedim.
Ben neler oluyor diye sorgularken arkadaşım hikâyeyi anlattı.
Meğer Şişli'de böylesi bir sektör oluşmuş ve evinde köpek besleyenlerin hayvanları bu tür şahıslar tarafından bedeli karşılığında her sabah düzenli olarak toplanır ve gezdirilirmiş.
Bu hikâyeyi koyun bir kenara.
Gelelim Meseleye...
Son günlerde bazı tipler türedi.
Bu tiplerin yaptıklarına ve söylediklerine bakarsanız kuduzun son safhasını yaşıyorlar.
Gözleri öylesine dönmüş ki gördüğünüzde tamam bu sıyırmış diyorsunuz ama yine de insan yerine koyup sormadan edemiyorsunuz.
Hayırdır hemşerim derdin ne?
Bu kin ve öfkenin sebebi ne?
Atak Geçiren Geçirene
Son günlerde bu soruyu sorduran kişiler kervanına ne idiği belirsiz biri daha katıldı.
Can Ataklı...
Bu kişi aylardır ciddi atak geçiriyor.
Belli ki ruh sağlığı yerinde değil.
Bu durumu görünce acaba akıl sağlığında da bir sıkıntı olabilir mi diye uykularım kaçmıyor da değil.
Zira çok tehlikeli.
Bu muhterem (!) geçtiğimiz gün geçirdiği bir atakta şehit babasına aynen şu cümlelerle saldırdı;
"Kavala'ya ve Öcalan'a özgürlük isteyenlere hakkımızı helal etmiyoruz' diyor. Kimsin ulan, kimsin? Şehit babası olunca canının istediğini söylemeye hakkın mı var?"
Klinik Vaka...
Muhteremin bu aşağılık sorusu havada kalmasın cevaplayalım, sonrasında millet adına da bir soru da biz ona soralım.
Can Ataklı denilen şimdi kulaklarını aç ve iyi dinle.
Sen kimsin ulan dediğin adam, o kıt aklının alamayacağı ve hayatında da eremeyeceğin bir mertebeye ermiş şanlı, şerefli bir şehit babası.
Aldın mı cevabını!
Şimdi gelelim bizim soruya.
Sen kimsin ulan?
Mantar Gibiler...
Bir başka klinik vaka Fatih Altaylı denen...
Geçtiğimiz günlerde gazeteci olduğunu iddia eden bu kişi de ciddi bir atak geçirdi ve Filistin konusunda duyarlılık gösteren insan evlatlarına ağza alınmayacak hakaretler etti.
"Ulan alçaklar, ulan şerefsizler, ulan aşağılık herifler. Bizim evladımızın Gazze'dekiler kadar değeri yok mu?"
Hani Anadolu'da çok yaygın bir söz vardır ya "kötü söz sahibini bağlar" diye hakikaten çok doğruymuş. Çünkü Fatih Altaylı'nın ettiği üç hakarette şahsına cuk oturdu.
Yav nasıl kurdun o alakayı, ne yedin ne içtin de bu kafaya ulaştın.
O hakaret ettiğin insanlar sen de olmayan o sıraladığın değerlerin tamamına sahipler ve bu insanlar o değerlerini kullanarak hem Filistin'e sahip çıkıyorlar hem şehidine.
Son Demleriniz...
Bu ve benzer tipler son günlerde öylesine arttı ve bu tipler öylesine bir cinnet halindeler ki inanılmaz.
Öfkelerinden ve kinlerinden ne yaptıklarını bilemez haldeler.
Peki bu ruh hali normal mi?
Eğer normal değilse bu insanları bu hale getirenler kimler?
Bu soruyu cevaplamanız için yazının başında bir kenara koyduğunuz hikâyeyi tekrar ele almanız gerekir.
Siz hikâyeyi ele alıp okuya durun ben de son cümleyle yazımı bitireyim.
Öylesine kin dolusunuz ki salyalarınızda boğulacaksınız.