Kudüs’teyim...
Karşımda El Aksa..!
Kubbet üs Sahra’nın altın sarısı renginde kendimi kaybetmek üzereyim...
Kudüs’teyim..!
El Aksa’nın kapılarında haki yeşil giymiş silahlı adamlar durmakta...
Tutsak etmiş “hayallerimizi...”
Kudüs’teyim..!
Bir an diyorum ki bir an, “unut şu anı, olması gerekeni düşün... ya da git kadim tarihe, hadi!”
Kudüs’teyim... Geçmiş zamanda...
İmran’ın ailesi, ev sahibim!
Sağımda Meryem “imtihanını” çekiyor, “suskun..!”
Az ötemde Yahya, amca oğluna “çimmeyi” öğretmek için hazır!
Zekeriyya’nın zikri kulaklarımda, “Ya Hayy, Ya Hayy!”
İmran’ın ailesi ev sahibim...
Kudüs’teyim... Geçmiş zamanda!
Meryem “Allah’ın kelimesi”ni aramakta...
İsa Çile Yolu’nda yürümekte...
Sırtında çarmıh, Kıyamet Kilisesi yolunda..!
Kudüs’teyim... Bugündeyim..!
Gözlerim açık “mahsun” mescide dalmışım.
Gözlerimi kapatsam Hz.Peygamber gibi...
Hani ona sorulduğunda müşriklerce, “Sen gittim diyorsun, söyle bakalım El Aksa’nın kaç kapısı, kaç camı var?”
Ve kapatmadan gözlerimi sayıyorum El Aksa’nın kapılarını uzaktan..!
Kudüs’teyim... Geçmiş zamandayım..!
Meryem suskunluk orucunda...
İsa kundakta, “Ben Alemlerin Rabbi Allah’ın kelimesiyim” diyor usulca!
Putlar titriyor, Kudüs’ün efendileri irkilmiş duruyor...
Yahya “Siz hukuku mu değiştirmek istersiniz?” dediğinde...
Bir kadının ihtirasıyla can veriyor şuracıkta..!
Kudüs’teyim...
Zekeriyya’nın zikri kulaklarımda..!
Ağaç gövdesine sığınmış Zekeriyya, testerenin parça parça ettiği her parçasında, “Hu” diyor, ruhunda..!
Kudüs’teyim, bir yanımda Ömer “Ahali güvendesiniz” diyor ezelden...
“Biz ki kadın çocuk demeden kılıçtan geçirdik, sana nasıl güveneyim” diyen Şövalye’nin gözlerine kilitlenen Selahattin yürüyor muhatabına bir adım...
“Ama ben Selahattin’im, güvenle gidin denize kadar bu benim sözüm” diyor!
Kudüs’teyim...
Gözlerimi açıp gerçeği gördüğümde az ötemde Zeytindağı’nın hemen yamacında “utanç duvarı” yükselmekte..!
El Aksa can çekişmekte, Armegedon Vadisi “zulme” şahit olmakta!
Kudüs’teyim...
Geçmiş zaman odur ki gözlerim kapalı..!
El Aksa’nın avlusunda gezinmekteyim... Bir an karşıma Endülüslü Zidyar çıka gelmekte!
Ey Endülüs’den çıkıp diyarları aşıp gelen Zidyar sen değil misin “Bütün peygamberlerle birlikte buracıkta namaza durdum” diyen?
Kudüs’teyim... Bugündeyim!
İbn-i Arabi’nin bir rüyayı hakikada, “Bütün peygamberlerle birlikte namaza durdum” dediği Mescid-i Aksa’da bir sütunun yanı başında...
Anlımı secdeye düşürüyorum!
Hamdolsun!
Kudüs’teyim... Bir devrimcinin El Aksa ile buluşmasına şahitlik etmekteyim..!
Not: Nuri Pakdil büyüğümüz El Aksa ile buluştu sonunda. Birkaç gün Kudüs başta olmak üzere Filistin’de bu kadim, yaralı işgal altındaki topraklardayız. Ev Sahibimiz TİKA Başkanı Serdar Çam. Şahitlik ettiklerimi döndüğümde paylaşmak umuduyla. Şimdilik buralardan bu kadar.