Kitlesel eylem yapılan yerlerde televizyon kanalları doğru yere konumlanmaya çalışır. 1 Mayıs’ta gördük ki bu konuda en kötü tercihi yapan kanal CNN Türk.Taksim Meydanı’nda seçtikleri yer o kadar gürültülüydü ki Nevşin Mengü’nün yaptığı bağlantıların hiçbiri net olarak duyulmadı. Bir yayının kalitesi sadece görsellikle sağlanmaz. Ne dediğin anlaşılmadığı sürece nerede yayın yaptığının pek anlamı olmuyor.Herhalde durumu herkes anlamıştır...
Naci Koru’yu dinlerken
Sky-Turk 360’da, 50 Dakika’da, Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru’yu seyrettim.Önce bir gözlemimi söyleyeyim. Naci Koru gerek ses gerek beden dili olarak tam bir diplomat.Konu başlıklarına gelecek olursak, Koru özellikle Suriye konusunda dosyasına son derece vakıf. Washington’un Kürt sorununa bakışı konusunda sözlerinde son derece dikkatli. Ermeni soykırımı iddialarında ise resmi tezlere mantık süzgecini kattı.Uzatmayayım, Naci Koru ekranlara çok çıkan bir isim değil ama gördük ki çıktığı zaman yayının hakkını veriyor.
Keşanlı Ali bitiyor
Kanal D’nin büyük umutlarla başladığı Keşanli Ali Destanı bu hafta final diyor.Reyting karnesine bakarak bir diziyi değerlendirmek doğru değildir her zaman.Oyunculuk, dönem açısından dolu dolu bir diziydi Keşanli Ali Destanı...Replikleri uzundu biraz ama iyi işti. Maalesef televizyon dünyası böyle işte, reyting yoksa kalitenin de önemi falan kalmıyor.