Her kalkan uçak bir biçimde mutlaka yere iner’ diye bilirdik, bilgimiz doğru değilmiş: Malezya Havayolları’na ait 370 sefer sayılı Boeing 777 uçağı, on gün önce, 239 yolcusuyla birlikte kayıplara karıştı. O gün bugündür izine rastlanmadığı için 25 ülkenin vatandaşlarını taşıyan uçakla ilgili uçuk kaçık her türlü senaryo dünya medyasında kendisine yer buluyor.
Uçakların en güvenilir taşıtlar olduğunu biliyoruz. Gelişen teknolojiden de yararlanılarak uçuş güvenliği için her türlü tedbir alınıyor. Uçakların menzilleri boyunca yerle sürekli irtibatları sağlanıyor. Herhangi bir sıradışı olay, ârıza veya kaçırılma durumundan derhal haberdar edebilecek tertibatları da var uçakların...
370 sayılı uçakta da bütün tertibatlar vardı; ancak yine de kayıplara karışabildi işte...
Bir zamanlar hep konuşulan ama doğru olmadığı da bilinen ‘Bermuda Şeytan Üçgeni’ efsanesini andıran bir durum söz konusu. Bereket uçağın kayıplara karıştığı yer Bermuda’ya fazla yakın değil; bu sebeple spekülasyonlar daha ‘inanılır’ konularda yapılıyor. Tabii, bazıları, bu olaydan da kendileri için durumdan vazife çıkarmayı bildiler...
Malezya, nüfusunun çoğunluğu Müslüman bir ülke; uçağın pilotları da Müslüman isimler taşıyor. Bu bile hazır bekleyen fırsatçılar için yeterinden fazla iştah açıcı. ‘İslamofobi’ diye bilinen hastalık, haberin ulaştığı ilk dakikadan başlayarak bugüne kadar dünya medyasında etkisini gösterdi. Üzerinde en çok durulan ihtimal, uçağın, 11 Eylül (2001) benzeri bir eyleme maruz kalmış olması...
İki sahte pasaportlu ve iki İranlı genç yolcu üzerine yakıştırmalar ilk birkaç gün sürdü. Oradan elle tutulur bir şey çıkmayınca, bu defa uçağın pilotuyla yardımcısı üzerine tutuldu projektörler ve onlardan hem kendilerinin hem de 239 yolcunun hayatını tehlikeye atacak bir ‘kamikaze’ eylemcisi çıkarma çabasına girildi.
Orta yaşlı başpilot iyi bir aile babasıymış, mesleğine de âşıkmış; genç yardımcısı ise evlenmek üzereymiş...
‘İslâm teröristi’ profiline pek uygun düşmüyor her ikisinin durumu da...
Genç yardımcı-pilot şu yakınlarda CNN International’ın ‘Business Traveler’ programına katkıda bulunmuş ve bu amaçla, kaybolan uçağın bir benzerini, program yayınlandığında herkesi hayran bırakacak mükemmellikte kullanmış olmasa çokları faturayı ona kesebilirdi.
Tabii bir de iki sarışın kadın yolcunun fotoğraf eşliğinde gündeme taşıdıkları “Önceki seferlerden birinde aynı pilotlar bizi ön kabine davet etmişti” açıklaması var...
Profile uymuyor...
Yoksa uyuyor mu? 11 Eylül’de dört uçağı kaçıracak beceriyi göstermiş 19 Arap gencin profilleri de ‘el-Kaide militanı’ profiline uymuyordu; ama Üsame bin Laden eylemlere sahip çıktığı için, onların ‘el-Kaideci’ olduğuna herkes inanmıyor mu? Yakında birileri 370 sefer sayılı uçağın eylemini de üstlenir ve...
O ‘birileri’nin görevi böyle günlerde ortaya atılmak zaten...
Bize gelince...
Kimsenin kötülemek, yerin dibine batırmak, itibarlarımızı zedelemek için durumdan vazife çıkarmasına gerek yok; onların işini de bihakkın kendimiz ifa edebiliyoruz...