Biri umutlarını arttırmak diğeri de kafadaki istifamları ortadan kaldırıp önündeki maçlara ve kupaya hazırlanmak isteyen iki camia. Biri isim ve camia olarak büyüklerden, diğeri ilk defa çıktığı ligde kalmaya çalışan mütevazı bir camia. Trabzonspor tarafından beğenilmeyip gönderilen Çağdaş ve Emrah Akhisar’da oynuyor, büyük para verilerek alınan Celustka ve Cech de Trabzonspor’da...
Var mı farkları? Yok.
O zaman Trabzonspor’un niye bu kadar borçlu olduğu, niye bu puanda ve kötü oynadığı, niye taraftarını üzdüğünü uzaklarda aramaya gerek yok. Trabzon’un oynadığı futbol; sanki her şey halledilmiş ve sezon bitse de duruma baksak gibi. Aslında kaliteleri bu ama biz görmezden gelip, niye oynamıyorlar diye düşünüyoruz. İleri uç her zaman olduğu gibi ilk yarı ortada yok. Orta saha sadece savunmaya çalışıyor. İlk yarı görüntüsüne göre içimden, “Trabzon savunması ve kalecisi hatasız oynar da gol yemezse maç berabere biter. Ama Akhisar’ın oyununa değil, kazanma isteğine dayanabilirler mi belli değil’ diye düşündüm.
İkinci yarı futbol aynen devam etti. Biraz daha fiziki mücadele arttı. Daha on dakika dolmadan Henrique ve Volkan yerini Halil ve Olcan’a bıraktı. Gekas da Akhisar’da oyuna dahil oldu. Gekas şahsi becerisiyle 4 savunma futbolcusunu katlayarak golünü attı ama Trabzon’da değişen hiçbir şey olmadı. Adrian koşamadığı için oynatılmıyormuş ama Trabzonspor zor duruma düşünce oyuna dahil ediliyor. Girdikten sonra da Trabzonspor’un bütün olumlu hareketleri de ondan geliyor.
Açıkca söyleyeyim; bu mücadele, bu oyun ve kazanma isteği ile Trabzon’un toparlanması çok zor. Başkan ve yönetime sesleniyorum: Durum dalga geçme, konuşma yapma zamanını geçti. Takımın müdahalenize ihtiyacı var. Baştaki tecrübesizlik bu takımı götürür, haberiniz olsun. Futbolcuların hiçbirinin tecrübesi bu sıkıntılı ortamı geçecek durumda değil. Kulüpteki terörü gidin yerinde görün ve engelleyin..