Bırakın doğal gazı.
Bırakın petrolü.
Yarın Türkiye'in bir pırlanta denizi üstünde olduğu, yeri eşeleyince avuç avuç pırlanta bulunacağı söylense. Halk sokaklarda bu haberi doyasıya kutlasa, birileri gene bas bas bağıracaktır:
"Yalan!! Ne pırlantası be? Bulunan cam oğlum bildiğin cam işte!!" diyecektir.
Ya da
"Dünyada pırlanta fiyatları düşerken pırlanta bulsan kaç yazar!" gibisinden demeçler uçuşacaktır.
Bunları söyleyenler, her seçimden sonra kafalarını kaşıyıp:
"Yahu yüzde 25'e takıldık kaldık... Bir yüzde 26 olamadık! Neden acaba??" diye fısıldaşırlar aralarında.
Nedeni aslında çok basit.
Ne bu milleti tanıyorlar ne de bu milletin özlemlerini biliyorlar!
Kemal Bey:
"Sakın ha! Bulunan doğal gazla ilgili tek kelam etmeyin!" emrini niye verir partisinin milletvekillerine.
Çünkü biliyor çoğunun saçmalayacağını. Abuk şeyler söyleyeceğini, kederden, nefretten ya da şaşkınlıktan ve de cehaletten!
Geçtiğimiz 18 yılda girdiği her seçimden yenik çıkan bir siyasi kuruluş şöyle bir durup "yahu ben neyi yanlış yapıyorum!" diye kendini sorgulamaz mı?
Sorgulasa da cevap olarak: "Bütün suç bu millette. Hepsi koyun... Hepsi kara cahil..." sonucuna varır mı? Varır arkadaş varır!
İşte bu yüzden ülkemizdeki sorun iktidar değil muhalefet sorunudur!
Bulunan doğalgazla ilgili olarak AK Partiyi değil devleti kutlayın! Milleti kucaklayın. Hiç olmazsa bu araştırma ve sondaj filosunun kurulmasına ön ayak olan Berat Albayrak'a, yarım ağızla da olsa, teşekkür edin. Hiç birini yapamıyorsanız millete hayırlı olmasını dileyin. Yok efendim yok... Siz oturun, mel mel bakınıp niye yüzde 25'e çakılıp kaldık diye sorun birbirinize. Sonra da suçu millette bulun. Cahil bunlar canım, diyerek sıyrılın işin içinden!!!
Bunun adına biz , "körlerle sağırlar birbirini ağırlar!" diyoruz efendim...