Fenerbahçe-Benfica maçına kadar ümit dolu, moral dolu, kendi liginde, kendi kupasında zirveye doğru koşa koşa geliyordu. G.Birliği deplasmanında 2 gollük yenilgiden sonra moraller çöküntüye uğramış olsa bile Benfica maçı olağanüstü bir önem kazandı. Eğer Benfica'yı kendi saha ve seyircisi önünde, Saracoğlu'nda gol yemeden devirebilirse F.Bahçe, Amsterdam finaline gidebilir. Ama nasıl olur, onu da bilmek için mucit olmak gerekir.
Böylesi turnuva maçları farklı futbolcular üzerine motivasyon yapar. Fenerli futbolcular, Benfica'ya karşı illa ki yenilmeyelim diye kendi yarı alanında kümeleşir, çok adamla rakibini kontrol etmeye kalkarsa; işi zor olur. Benfica kendi liginde ve UEFA'da çok önemli futbolculara sahip ve iyi dereceler almış bir takım. Aykut Kocaman nasıl bir futbol kadrosuyla sahaya çıkacak bilemiyorum. Benfica karşısındaki F.Bahçe'den ümitli olduğumu söylemekte zorlanıyorum. Umarım, Aykut hepimizi yanıltacak bir kadroyla sahaya çıkar da kendi evinde farklı bir galibiyet alırsa; o zaman alkışlarımız da hem futbolcularına hem de kendisine olur. Kaleci Volkan'ı önemsiyorum. Bu maçta uyur-gezer gibi değil, her saniye akıllı ve dikkatli olmak zorunda.
Savunmanın tümü, kenar orta toplarındaki zaafiyetini bu maçta göstermemeli.
Orta sahada rakibe önde basacak, hücum ağırlıklı oynamak zorundadır Fenerbahçe... Benim şahsi fikrim eğer bir sakatlıkları yoksa Webo da, Sow da oynatılmalı. Onlar sahada olmalı ki hücum gücünü gösterip gollere ulaşabilsin Fenerbahçe...
Eğer temposu düşük, G.Birliği maçındaki tekrarı sahaya yansıtırsa felaket olur...
Her şeye rağmen futbol sürprizlere gebe olduğu için bu maçta da F.Bahçe'ye hiç beklenmedik bir şekilde iyi futbol sergileyip kazanabilir. Eğer F.Bahçe'nin Teknik Patronu kontrollü futbolu kendi yarı alanında kabullenip kontraataklarla hücuma katılacağını düşünüyorsa yanılgılara da düşer.
Kısacası herkes gibi ben de Benfica karşısındaki F.Bahçe'nin nasıl bir futbol sergileyip, nasıl bir skora nokta koyacağını olağanüstü şekilde merak ediyorum.