Meral Akşener'in, partisinin başkanlık divanında yaptığı değişiklikler İyi Parti'nin kuruluş iddiası olan milliyetçi damardan arınma, yuvarlak masa ortaklarının talimatlarına uyma hamlesi olarak yorumlandı.
Benim yorumum da böyledir.
Zira 28 Şubat İttifakının en fazla zorlandığı konuların başında "ayrılıkçı" HDP ile "milliyetçi" İyi Parti'nin uzlaşamaması ve uzlaşamayacak olması geliyor.
Demirtaş ile Akşener arasında gerçekleşen tabanlara şirin görünme hamleleri, Ekrem İmamoğlu'nun HDP ile İP'i aynı hizaya dizme girişimleri de boşa düşünce, yuvarlak masanın iki yakası bir türlü birleşmedi gitti.
Ortak adayın kim olacağı kadar mühim ve güncel bir meseledir HDP-İP uyumu karşı ittifakta.
Divan değişikliğine dair yapılan analizin diğer sebebi ise MHP kökenli Koray Aydın ile BBP kökenli Yavuz Ağıralioğlu'nun ya da FETÖ kumpas davalarından yargılanmış ulusalcı isimlerin partinin kuruluş aşamasında gördükleri işlevin tamamlanmış olması geliyor.
Artık onlara ihtiyacı yok Meral Akşener'in.
Evet Koray Aydın daha havada uçuşan bir projeyken ete kemiğe büründürdü İyi Parti'yi. Parti teşkilatını öyle ya da böyle çatmayı başardı.
Gerçi parti seçime hazırlanırken "aldatıldık, kullanıldık" diyen kurucu üyeler peş peşe istifa ediyor; teşkilat kurulurken dağılıyordu ama Koray Aydın dikiş tutturmayı başardı. Parti teşkilatını da kendine bağlı şekilde oluşturdu.
"İyi Parti, MHP'nin muadili" yanılsaması ise proje sahiplerinin istediği bir durum. Akşener ihtiyaç duydukça buradan besleniyor. Ama "Koray Aydın, Akşener'in muadili" yanılsaması/gerçeği Akşener'in göz yumabileceği bir şey de değil.
Nitekim teşkilatı Koray Aydın'ın elinden alıp kendine bağladı Akşener. Eski ve güçlü rakibi Koray Aydın'ı "siyasi işler başkanlığına" aldı Meral Hanım.
Bu tasarruf bir yönüyle "potansiyel rakip Koray Aydın'ın pasifize edilmesi", diğer yönüyle İP'in HDP'nin diline doladığı ülkücü-milliyetçi damara jilet atılması demek.
Koray Aydın'ın pasif alana çekilmeyi sindirip sindirmeyeceği ilerleyen zamanlarda belli olacak. Ancak, çocukluğundan beri içinde yer aldığı MHP'den ayrılıp İP'e katıldığı günle ilgili "büyük dram yaşadım, evden çıkmadan önce hıçkıra hıçkıra ağladım" diye anlatmıştı 2017 yılında verdiği bir röportajda Koray Aydın.
Üstelik MHP genel başkanlığı için -tıpkı Akşener gibi- adaylık mücadelesi verirken "Akşener'in FETÖ tarafından desteklendiğini" ifşa etmişti Koray Aydın.
Arkasını getirmedi bunun ama sözlerini geri de almadı.
Sonra kalktı ağlayıp sızladı ve sıkıştığı yeri "hayatımın en zor kararı" diyerek tasvir de etse Akşener'in partisine ikinci adam yazdırdı ismini.
Şimdi tenzili rütbe ediliyor.
Yavuz Ağıralioğlu'na olduğu gibi tıpkı.
Ya da Ümit Özdağ'a olduğu gibi.
Parti içinde lider potansiyeli olan, siyasi iddiası olan her ismi ustalıkla buduyor Meral Akşener.
Ortağı Kılıçdaroğlu'nun yaptığı gibi tıpkı.
Kullanılıp katlanmış isimler alt alta yazınca epey yekûn birikti zaten.
MHP'den ayrılıp İP'e geçtiği günü hatırladıkça ağlıyor olmalı Koray Aydın.
İddiasının altında kalışına ağlasa daha isabetli olurdu aslında.
FETÖ tarafından finanse edildiğini söylediği Akşener'in yanına yakıştırıyorsa kendini, PKK'nın partisiyle yan yana görmeye de alışmalı.
HDP'li Kurtulan'ın yüzlerine yüzlerine haykırdığı gibi "oturduğu koltuğu PKK'nın yönlendirdiği oylara borçlu" sonuçta, Koray Aydın da.