Maçın iki ayrı önemi vardı; birincisi Ziraat Türkiye Kupası’nda geçen senenin iki finalistinin karşılasması, ikincisi ise Hamza hocanın Galatasaray takımındaki ilk teknik direktörlük sınavı olması açısından ilgi çekiciydi.
Bu tarz maçlar teknik adamların oynatmadıkları oyuncularını görme ve değerlendirme maçıdır. Hamza hoca herkesin gönlündekine yakın bir ilk onbirle ve 4-4-2 düzeniyle takımını oyuna başlatmıştı. İlerideki ikili olarak Pandev ve Umut gole yakın isimlerdi. Pandev geçmişi çok kaliteli bir isim. Penaltı kaçırdı ama bird e penaltı yaptırmasına rağmen kondisyonel açıdan yetersizdi.
İlk gol 5. dakikada Serdar Özkan’dan nefis bir frikik golüyle geldi. Futbolda yapılan araştırmalar atılan golün ardından ilk 5. dakikada pozisyon vermezseniz uzun süre gol yemezsiniz diyor.1 dakika sonra Emre Çolak’ın kazandığı penaltıyı Pandev gole çeviremedi. 15. dakikada yine duran toptan Galatasaray Selçuk İnan ile Serdar’a nazire yaparcasına aynı güzellikte golle skoru beraberliğe taşıyan isimdi. 35. dakikada Pandev’e yapılan müdahalede ise topun başında Selçuk İnan vardı ve penaltıyı gole çevirdi.
Ne olduysa bundan sonra oldu. İki çift lafım Melo’ya var.. Kardeşim ilk yarıda Ali hoca sana verilmesi gereken ikinci sarı kartı vermedi es geçti sen yine akıllanmadın ikinci sarıyı aldın ve takımını10 kişi bıraktın. Bu ayıptır yazıktır. Bunları iyi yapamadığın için zaten Avrupa’da istenilmedin. Ama bize müstehak senin gibi oyuncular. Bir Galatasaraylı eski futbolcu olarak bu hareketlerinden dolayı istemiyorum seni. Huzur ver git kardeşim. Senin agresifliğinin tanımı ‘’kontrolsüz güç, güç değildir...’’
Bu olaydan 1 dakika sonra Erkut’la Eskişehir 2. golü atarak beraberliği yakaladı. Neyseki önce Bruma ile yeniden galibiyet geldi. Umut da son dakikalarda skoru dörtledi..