Japonların bir atasözü var; “Dünya bize babalarımızdan miras kalmadı, biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık” diye. Belki bu söz bize sorumluluklarımızı hatırlatır.
Size Japonca ‘Merhaba’ demek istedim. Farklı bir dil kullanarak dikkatinizi çekmek, Türkçe anlaşılmayanları açıklamak için belki de. Türkçe çok anlaşılmadığına göre, yabancı dilden alıntılarla derdimi anlatırsam belki daha iyi anlaşılırım diye düşünerek en zor dillerden biri olan Japoncayı seçtim. “Dünya bize babalarımızdan miras kalmadı, biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık” bir Japon atasözü. Konuyu çok güzel ve kısa özetlemiş aslında Japonlar. Ve korkarım bu bilinç Japonlar dışında çok yaygın değil dünyada. Genellikle dünyanın nimetlerinin sonsuz olduğu zannediliyor çünkü. Daha doğrusu kendilerini babalarının çiftliğinde hissedenler, olabildiğince rahat ve sorumsuz davrananlar gezegeni burası. Üstüne üstlük kimse merak etmiyor olanı biteni. Öğrenmek, duymak bile istemeyen var, kendi küçük çevresi dışındakini. Herkes beynini küçük birer fanusa koymuş çoktan, bedeni ve ihtiyaçları için dünya sömürülmeye devam ediliyor bir yandan, kimsenin haberi yok. Hepimiz sadece izliyoruz, sessizce...
Bu uzun girizgahın sebebi Kuzey Kutbu. Kuzey Kutbunda buzullar hiç olmadığı kadar çok eriyor. Uydu görüntüleri ve tüm datalar bunu destekliyor. Bilim insanları duyulmayan çığlıklar atıyor. Yapılan araştırmalar Kuzey Kutbu’ndaki buzulların 2007’de en küçük boyutta olduğu yönündeydi bu yaza kadar. Fakat Uluslararası Buzul Veri Merkezi’nin (NSIDC) rakamlarına göre 2012 yaz döneminde Kuzey Kutbu’ndaki buzullarda ciddi kayıplar yaşandı ve buzul kütle rekor kırarak ciddi boyutta küçüldü. Bu sene Kuzey Kutbundaki buzulların yüzölçümü 4.10 milyon metrekare olarak ölçüldü ki bu tarihinde en küçük buzul kütle olarak ölçülen 2007 yılından yaklaşık 70 bin kilometrekare daha küçük bir rakam! Ciddi bir kayıp olduğu ortada.
KARLI VE RÜZGARLI KIŞ GELİYOR
Bizim için önemli olan ise bu erimenin dünyayı ve tabii ki Türkiye’yi nasıl etkileyeceği. İklim değişimi nedeniyle dünyadaki ortalama sıcaklığın her geçen gün daha çok artacağı biliniyor. Bilim insanları yazın aşırı sıcaklık artışının yarattığı buzullardaki bu erimenin kışın orta enlem ülkelerinde aşırı kar yağışı getireceği öngörüsünde bulunuyor. Avrupa’da da bu kış için çok düşük sıcaklıkların yaşanabileceğine dikkat çekiliyor. Buzulların erimesi okyanus suyunun sıcaklığını düşüreceğinden, güneş ışığının az olduğu günlerde termometrelerin eksi 30 dereceyi göstereceği öngörülüyor. Kuzeydoğulu ve kuzeyli rüzgarların da kuvvetli olacağı yapılan tahminler arasında. Sıcak geçen bir yazın ardından bol karlı, rüzgarlı buz gibi bir kışa hazır mısınız? O halde KON-NICHIWA!
DÜNYA GÖZÜYLE GÖRMELİ
Ganj Nehri, Bangladeş, Hindistan, Avustralya’daki mercan cenneti Great Barrier Reef ve Manhattan’ın güneyindeki Battery... İklim değişimi nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıyalar. Belki Atlantis gibi kayıp şehir haline gelmeden, dünya gözüyle önce buraları görmeliyiz.
AMAN HASTA OLMAYIN
Geceler bu ara çok serin. Gündüz güneşli ve sıcak ama güneş battıktan sonra sıcaklık, insan vücudunun tolere edemeyeceği kadar düşüyor. Bu dengesizlik ilk darbeyi bağışıklık sistemimize indiriyor ve başlıyor hastalıklar. Hırka, ceket,ince mont olmadan akşam dışarı adımınızı atmayın.