Fenerbahçe'de seçim kulisleri tam gaz devam ediyor. Kulislerde dikkat çeken gelişmeler yaşanıyor. Sadettin Saran ilk kez Ali Koç'a rest çekti. Rest çekmesinin en önemli nedeni birkaç gündür Ali Koç'un telefonlarına çıkmaması ve geri dönmemesiymiş!
Aday adayı durumunda olan Saran, adaylığını Ali Koç'un aday olup olmaması durumuna bağlamıştı. Saran son açıklamasında Ali Koç'a "Aday olup olmadığını cumaya kadar açıkla yoksa ben pazartesi gününden itibaren kayıtsız şartsız adayım" dedi. Saran'ın açıklamasında dikkat çeken hususlar var:
Birincisi futbol takımının şampiyonluk şansının zora girdiğine dair tespit.
Saran bu tespiti ile açık bir şekilde Ali Koç'a "6 yılda 0 şampiyonluğun var. Aday olmamalısın" mesajını en başından veriyor. Bundan sonraki ikinci mesajı ise açıklamasının "bu durumun kulübümüz içindeki akbaba kültürünü nasıl heveslendirdiği" şeklindeki bölümü. Saran belli ki cetvelini şaşırmış. "Kulübün içindeki akbaba kültürü ile heveslenen" ya yazım hatasından ya da düşündüğünü ifade edememekten kaynaklanmış olmalı. Kulübün içinde şu an da sadece Ali Koç ve ekibi var.
Kulübün içinde başka kimse yok. Bu durumda akbaba kültürü ile takımın aldığı kötü sonuçlarla heveslenen kim olabilir ki? İlave olarak bunlar neye heveslenmiş olabilirler? Ortada sadece bir başkan adayı var. O da Saran'ın ta kendisi!
Ondan başka heveslenen de yok.
Kastedilen Aziz Yıldırım ise;
Aziz Yıldırım, "Fenerbahçe'nin başkanı var. Başkana ihtiyacı yok. İhtiyaç duyulan şey sükunet" diyerek sükunetin gerektiği dönemde başkan adaylığı rolünü kötü bir şekilde oynayan Sadettin Saran'a söyledi bu sözünü.
Anlaşılan o ki Sadettin Saran da tıpkı Ali Koç gibi bir mağduriyet hadisesi yazacak seçim sürecinde. Fenerbahçe'de her şey mümkün. Bakarsınız takımın 4 kupa hedefi varken ortaya çıkan, kulübü seçim havasına sokan Saran'ın değil de sürekli bir şekilde "sükûnet" çağrısı yapan Aziz Yıldırım'ın "heves sahibi" olduğuna inanır kitle. Saran'ın açıklamasındaki "Başkanımızın önderliğinde kulübümüzü maddi manevi desteklemeyi sürdüreceğiz" cümlesi de son derece önemli. Bir o kadar da ironik.
Kulübe 3 Temmuz sürecinde haciz getiren, kulübün banka hesaplarına haciz koydurarak bloke eden, alacağını son kuruşuna kadar tahsil eden Saran bugüne kadar Fenerbahçe Spor Kulübü'ne maddi destekte de bulunmuş meğerse. 3 Temmuz sürecinde Fenerbahçe aleyhine yaptıkları, lehine yapmadıkları hafızalarda olan Saran, meğerse manevi destekte bulunmuş Fenerbahçe'ye. Demedi demeyin, bu hikayelere de inanan çıkar. Bakarsınız bugüne kadar 3 Temmuz ile ilgili bedel ödemiş insanlar için tek kelime etmemiş Saran da "3 Temmuz'da ben de mağdur oldum. Bedel ödedim" diye karşımıza çıkar.
Ne günlerden geçiyoruz.
İki yıla kalmaz. Saran'ın 3 Temmuz sebebi ile Metris'te yattığına da inanan çıkar. Bu arada "Cuma'ya kadar bekleyeceğim" diye Ali Koç'a söz veren Sadettin Saran verdiği sözün ardından Aziz Yılmaz ve Selim Soydan ile bir araya gelmiş. Futbolda sözler yerine getirilmemek için verilir sözünün en güzel örneklerinden birisi de bu olsa gerek.
Şu kadarını söyleyeyim. Elden ele Saran'ın Vladimir Besçasnik'in transferinde Spartak Moskova ile Fenerbahçe adına imzaladığı ve bugün kulüp kayıtlarında olan sözleşme ile Spartak Moskova başkanı tarafından imzalanan sözleşme dolaşıyor. Saran tarafı diyor ki, "O konu yargılama ile kapandı, mesele kalmadı."
Ama hatırlatayım ki o konu Spartak Moskova Başkanının ıslak imzalı orijinal sözleşmesi o tarihte mevcut olmadığından Saran lehine kapanmıştı. Kulüpte elden ele dolaşan sözleşme orijinal, ıslak imzalı sözleşme. Kalamış'tan güneş doğacağına inanan tayfa iki sözleşme üzerindeki Spartak Moskova Başkanının imzaları arasındaki bariz farklılığı görüp bir fikir sahibi olabilir. Açıkça belirteyim ki bugün kulüp kayıtlarında olan sözleşme üzerindeki imza bir çocuk tarafından atılmış olsa ancak bu kadar sahte olduğu anlaşılabilir. Ali Koç bugün açıklama yapmazsa, birkaç gün süre istese de Saran ve ekibi adaylıktan çekilmeme kararı aldı, bunu da not edelim.
ALİ KOÇ TEVECCÜH BEKLİYOR
Gelelim Ali Koç ile ilgili kulis haberlerine;
Ali Başkan etrafında 2018 seçiminde de yer alan ekipten ayakta kalabilenler, içinde bulundukları andan bağımsız olarak Koç için imza topluyorlar. Fenerbahçe'nin Sivas'a ve Konyaspor'a puan kaybettiği akşamlarda ve ertesi günlerde imza toplama düşüncesi ile gittikleri her kapıdan püskürtülmüş olsalar da çalışıyorlar. Whatsapp gruplarında Başkan Ali Koç ile sürekli toplantı yaptıklarını söyledikleri bu kişiler ile Ali Koç, hem de bugünlerde bu konularda toplantı yapıyor ve başkanlık için iktidar oyunu kuruyorsa, vay hallerine. Bence bunların yazdığı, söylediği her şey yalan.
Gelelim şimdi gerçek bilgilere. Başkan bugün yarın "camianın sesini dinleyerek bir karar vereceğim" içerikli bir toplantı ya da metin ile açıklama yapacak. Yapacağı istişare toplantıları ve teveccühü görebilmek için nihai kararını önümüzdeki hafta içine bırakacak. Pazar günü dernekler ve yakın gruplar topladıkları imzaları bir sürpriz olarak (!) Ali Koç'a sunacaklar ve "camiada yoğun bir teveccüh var" diyecekler. Bunun üzerine Ali Koç, geçmiş onlarca örnekte olduğu gibi asla "asla" demeyecek ve gördüğü teveccüh karşısında yeniden aday olabileceğinin sinyallerini verecek.
Tıpkı Kulüpler Birliği Başkanlığı'na geri dönüşü gibi belki de "adayım" diyecek. Düşünün 2 Nisan Genel Kurulu sonrası Fenerbahçe biri eliyle Galatasaray'a verdiği süper kupa olmak üzere tam dört kupa hedefini elinden kaçırmışken, Ali Koç Kulüpler Birliği Başkanlığı dahil elinde olan hiçbir şeyden vazgeçmemiş. Buna karşın Fenerbahçe değil, Ali Koç mağdur.
Ne diyeyim ki.
O yalısında hiçbir şey yokmuş gibi içeceğini yudumluyor. Millet papatya falı açıyor "aday mı değil mi?" diye dertleniyor!
Süreç cumayı aşmış olduğundan bu durumda "öküz öldü, ortaklık bozuldu" sözünde olduğu gibi Saran adaylık sürecini devam ettirecek. Yani önümüzdeki hafta, Fenerbahçe'de elde var iki başkan adayı.
SÜKUNET Mİ KAZANACAK
Gelelim Aziz Yıldırım tarafına.
O bekliyor.
Sükunet çağrısına tam anlamıyla bağlı bir şekilde bekliyor. Ali Koç inanmıyor, Sadettin Saran inanmıyor ama o futbol takımının hala şampiyonluk şansı olduğunu görüyor ve bu şans matematiksel olarak ortadan kalkmadığı sürece sükunetini bozmayacak ve beklemeye devam edecek. Ali Koç da Sadettin Saran da Aziz Yıldırım'ın sükunetini koruduğu bu pozisyonda sinirleniyor, dengelerini yitiriyorlar.
Sadettin Saran açıklamasında "hevesle bekleyen akbaba kültürünün sahibi" olarak Aziz Yıldırım'ı işaret ediyor ama asıl kendisinin "hevesli" görüntü verdiğini unutuveriyor. Akbaba gibi hevesli olmasa Ali Koç'a süre verir mi? Ayın 24'üne kadar adaylık başvurusu yapabilmek mümkünken Ali Koç'u adaylığını açıklamaya zorlar mı?
Sadettin Saran'ın açıklamasını Ali Koç ciddiye almıyor denilse de Koç'un Sadettin Saran'ın süre verme çıkışına oldukça sinirlendiği kulaktan kulağa konuşuluyor. Saran'ın adaylığının (kendi ve ekibi inkar etse de) Ali Koç'un adaylık açıklamasına kadar süreceğini biliyor.
Aziz Yıldırım sükunetle bekliyor. Bekleyecek de edindiğim bilgi bu yönde. Ali Koç'un dostlarına "Aziz Yıldırım aday olmadığını açıklasın ben çekilebilirim" dediği herkes tarafından biliniyor. Koç'un "Aziz Yıldırım seçilirse Kulübe koyduğum 83 milyon doları geri alırım" şeklindeki sözlerin söylenmesinin amacı Aziz Yıldırım'ı test etmek. O konuda da yanılıyorlar. Çevresindekiler onu yanıltıyor. Aziz Yıldırım, asla ama asla Saran'ın tek başına aday kalmasına müsaade etmez. İkincisi Aziz Yıldırım başkan olmaya karar vermişse 83 milyon dolar ile onun gözünü korkutmak da zor gibi.
Aziz Yıldırım'ın ilk seçildiğinde, çuvallar içinde kulübe soktuğu dolarları herkes biliyor. Bugünün satın alma gücü ile Kulübe o gün sokulan paranın değeri 83 milyon dolardan az değildi.
Bunu Ali Bey, o gün yönetimde olanlara da Ali Şen başkana da sorsa öğrenebilir.
Kıssadan hisse ortada "hevesle bekleyen bir başkan adayı" Sadettin Saran var. Diğer başkan adayı, elit çevresinin adaylığa iteklediği, Fenerbahçe tarihinde bir ilki başaran (altı yılda tek şampiyonluk alamayan, elinde 6-0 dışında başka bir tarihi hatıra kalmayan) Ali Koç var.
Diğer tarafta da sükunetle bekleyen, adaylığını açıklamayan ama aday olma ihtimali yüzde 99,99 olan Aziz Yıldırım var.
3 adaydan en rahat olanı Aziz Yıldırım. Seçilse de seçilmese de dert etmeyecek, sükunetle bekleyen Aziz Yıldırım.
3 potansiyel aday içinde "Ben camianın isteğini kıramadım, aday oldum" diyebilecek tek aday Aziz Yıldırım. Diğer iki aday ise "ölümüne" adaylar.
Onlar "Ya benimsin ya da kara toprağın" felsefesinin adayları. Görelim bakalım, Mevlam neyler, neylerse güzel eyler.