Her kış sezonunda kapının önündeki ayva ağacına bakan dedem “Bu kış çetin geçecek” derdi. Trabzonspor’da da yaklaşan 15 Aralık kongresinin de çetin geçeceği tahmin ediliyor. Bütün uğraşlara rağmen seçim maddesinin olmadığı kongrede Trabzonspor yönetiminin siyasi yönü ağır basan eleştirilere maruz kalması bekleniyor. Başkan Hacıosmanoğlu ise kıt kaynaklar ve borç sarmalında devraldığı kulübü getirdiği noktanın bir başarı olduğunu ve geçen bu zaman içerisinde birkaç ufak yol kazaları geçirse de arabayı devirmediklerini anlatacak.
Stadyumun isim hakkı, HES projesinin lisans bedeli, Kartal tesislerinin yeniden kiralanması gibi mali boyutu olan işlerden kulübün kasasına biraz daha para sokabilirse biraz rahatlayacağını biliyor Başkan. Bu para akışının bir kısmını ara transfer dönemine denk getirip birkaç futbolcu da alabilirse işler istediği kıvama gelebilir. Ama bütün bunlar hep bir er var sayım. Saha sonuçları Trabzonspor’da her şey demektir.
Eskişehir ve Limassol maçları da bu serinin önemli halkalarını oluşturuyor. Bakalım Trabzonspor’da araba devrilmeden yoluna devam edebilecek mi?
-Kirli liglerin kirini kaldıramaz!
Yeryüzündeki sınırlar kalkıyor, dünya küçük bir köye dönüyor. Siyaset, ekonomi, kültür, edebiyat vs ne varsa hepsi aynı köye ait olmaya başlıyor.
Kalkan sınırlar sadece siyaseti ve ekonomiyi etkilemiyor kuşkusuz. Sınırların kalkması sportif arenada da karşılık buluyor. Daha önce tarifi yapılan spor organizasyonları biçim ve coğrafya değiştirilerek yeniden tanımlanıyor.
Türkiye’de özellikle kirletilmiş bir alan olan futbolun da yeniden tarif edilmesine gerek var diye düşünüyorum.
Sınırların kalkıp dünyanın küresel bir köye dönmesi ile coğrafi anlamda yapılan değişimlerin herkesi tatmin etmediği durumlarda farklı ayırımlara da gidebilmeliyiz.
Şike yapıldığı dünya alem tarafından bilinen futbolcular, başkanlar ve yöneticiler ile aynı liglerde oynamak istemeyenlere anlayış gösterilip, onların da kendi kaderlerini tayin etme hakkına sahip oldukları unutulmamalıdır.
Bu durumda bazı takımlar sadece temiz olduğunu düşündüğü takımlarla aynı ligde oynamak isterse onlara anlayış gösterilmelidir. Trabzonspor için “Karadeniz Eyalet Ligi” formülü olabilir mesela.
Ulusal ölçekli bir organizasyon yapılacaksa da Azerbaycan, İran, Ermenistan ve Gürcistan ile beraber “Kafkas Ligi” kurulmasını öneriyorum.
Aksi halde bir değerler manzumesi olan Trabzonspor, kirli liglerin yükünü kaldıramaz...