İki takım da önde top tutmakta zorlandı. Topu kenarlara yığıp bekleri hücuma sokamadıkları gibi açık oyuncuları ile de topu taşıyamadılar. Buna mukabil orta sahada müthiş bir mücadele verdiler. Trabzonspor zaten hücumda çoğalabilen kadroya sahip olmadığından kontra toplarla pozisyon aradı. Volkan sol, Alanzinho sağ açıkta hücum organizyonunda hiç olamadı. Henrique, Malouda ve Colman vasatın altına hiç düşmediler. İlk yarı belki gol yoktu ama mücadele iyi idi.
Kanatları işlemeyen iki takım mecburen oyunu orta sahaya yığdı. Pozisyon bulabilmek ancak ara paslarına kaldı. Henrique sistem olarak ilerde tek kaldı. Buna rağmen geçmiş yıllara oranla başarılı gözüktü. Malouda ve Colman’ın daha çok destek vermeleri gerek. Aykut Demir çabukluğuyla savunmaya güven getirdi.
İkinci yarı Beşiktaş baskısı ile başladı. Ama en önemli pozisyonu Trabzonspor kontra ile yakaladı. İkinci yarı Trabzonspor sahasından çıkamadı desek yeridir. Trabzonspor’da dakikalar ilerledikçe yorgunluk belirtileri gözüktü. Devamlı faul yapmaya başladılar. İkinci yarı Trabzonspor top oynamadı, oynayamadı. Karadeniz ekibinin bugüne kadar oynadığı maçlar aslında bugünü gösteriyordu ama kimse görmek istemedi. İkinci yarı kondisyon yetmedi. Beşiktaş daha çok top tuttu ve iki de şık gol attı. Trabzonspor’un takviye yapmaktan başka şansı yok.
Daha önce de yazmıştım; Olcan oynadığı mevkide çok başarılı. Alışması biraz zaman alabilir ama oranın tek adamıdır bence. Malouda faydalı olur. Aykut’ların ikisi de iyi. Ama hücumda Trabzonspor zayıf. Hem deplasmanda hem de kendi sahasında sıkıntı çeker. Henrique inanılmaz formda ama destek olmayınca yalnız kalıyor; ona da yazık oluyor.
Mustafa Hoca’ya bir sorum var:
Haftalardır futbolcular ter döküp form tutmak için mücadele ederken Zokora tatil yapıyordu. Nasıl oldu da gelir gelmez Beşiktaş maçında oynayacak gücü yakaladı?
Haftalardır kadroya giremeyen, hazır değil denilen Batuhan nasıl oynadı?
Mustafa Hoca; sen böyle yapmadığın için Trabzonspor’a geldin bunu unutma!