Müsabakalarda sporcunun performansı ile ‘uyanıklık, kaygı ve stres’ arasında önemli bir ilişki vardır. Aslı Çakır Alptekin ve Gamze Bulut bu dengeleri kurarak tarihe geçtiler.
Olimpiyatlarda 1500 metrede atletlerimiz Aslı Çakır Alptekin ve Gamze Bulut bir altın bir gümüş madalya kazanarak tarihe geçtiler. Tebrik ediyorum. Sporcular için demonstrasyon niteliğinde bir yarış izledik. İki atletimizin de fizik kondisyonları üst düzeydeydi. Gösterdikleri azim ve inanç takdire şayandı. Ortaya koydukları taktik ve yönetim anlayışı muhteşemdi. Ayrıca bu iki atletimizin başarısında en büyük paya sahip olduğuna inandığım Aslı Çakır Alptekin’in eşi ve antrenörü İhsan Alptekin ve Gamze Bulut’un antrenörü Süleyman Altınok’u yürekten kutluyorum. Spor müsabakalarındaki performansla “uyanıklık, kaygı ve stres” arasında çok önemli bir ilişki vardır.
Başarısız sporcularda sorun dikkat
Uyanıklık derin uykudan aşırı uyarılmışlığa dek değişen bir fizyolojik ve psikolojik aktivasyon halidir. Derin uyku; relaksasyon, moral ve motivasyon düşüklüklerinde azalır, kızgınlık, endişe ve yoğun stres durumlarında artar. Ancak aşırı heyecan, endişe ve kaygı beyni bir manada kilitleyerek uyanıklığı ortadan kaldırabilir. Uyanık olmak şuurlu olmakla eş anlamlı değildir. Bir sporcu bir yarışı şuurlu ama uyanık olmadan tamamlayabilir. Bu, düşünceli bir sürücünün geçtiği trafik ışıklarını, yaptığı sollamaları fark etmeden araba kullanması gibi bir şeydir. Yarışır ama ne yaptığının farkında olmayabilir. Bu, sporcunun konsantre olamaması ve performansını bilinçli bir şekilde sergileyememesi demektir. Böyle bir durumda sporcu istediği kadar güçlü olsun başarılı olamaz. Halterde başarı beklediğimiz Sibel Şimşek müsabaka sonrası şu ifadeleri kullandı: “Anlamsız bir şekilde dağıldım. İnanamıyorum. Bu derecelerin altına antrenmanda bile girmiyorum. Kendime çok kızgınım.”
Aşırı kaygı ve stres bu sporcumuzun uyanıklık ve dikkat seviyesini düşürerek beklenen performansı sergilemesine engel olmuştur. Yine tekvandoda altın madalya kazanan sporcumuz Servet Tazegül: “İngiliz rakibime karşı tatamiye çıktığımda daha uyanmamıştım. Onlar tezahürat yapınca beni uyandırdılar” dedi ve ilave etti: “tek eksiğim antrenmansızlıktı.” Eğer uyanamasaydı büyük bir ihtimalle kazanamayacaktı. İyi bir uyanıklılık hali ve konsantrasyon bazen fizik kondisyon açığını kapatabiliyor. Ancak iyi bir fizik kondisyon ve antrenman konsantrasyon açığını kapatamayabiliyor. Bu olimpiyatlarda bazı önemli sporcular da sakatlanmadan dolayı başarılı olamadılar. Madalya beklenen Çinli atlet Liu Xiang, 110 metre engelli yarışında, Jamaikalı atlet Asafa Powell, 100 metre yarışında sakatlandı.
Stres bedene de yansıyor
Bu atletlerin sakatlanmalarının altındaki en büyük etken stresin yarattığı aşırı kas gerginliğidir. 800 metrede yarışan atletimiz Merve Aydın aşil tendonundan sakatlandı. Muhtemelen sebep aşırı stresin yarattığı kas gerginliği. Sporcunun kendi içindeki psikodinamikleri, çevresel baskılar stres düzeyini artıran unsurlardır. Önemli olan bu stresi yönetebilmektir. Yarışların ilk dönemlerinde bu baskı yoğundu. Eğer olimpiyatlardan sorumlu kurumlarımız bunu öngörüp yönetebilselerdi belki de madalya sayısı artacaktı. Ancak bu başarısızlıklar sonradan gelen sporcuları paradoksal bir şekilde rahatlattı. Çünkü çevresel beklentiden kaynaklı stres minimize oldu. Aslı ve Gamze iyi ki başlarda koşmadılar. Gençlik ve Spor Bakanımız Suat Kılıç hedefimizin 2020 olimpiyatları olduğunu söyledi. Ancak bu sefer “Spor Psikolojisi” ve “Sporda Stres Yönetimi” çalışmalarını ihmal etmemek gerekiyor.