23 Ekim'de yeni bir düzenleme Adalet Komisyonundan geçti. Komisyondan geçen metin 23 maddeden oluşmakta ve 12 farklı kanunda değişiklik veya düzenleme içermekte. Bu teklif, temmuz ayında gündeme gelen düzenlemelerin devamı niteliğinde... Meselenin odağında AYM iptal kararları sebebiyle doğan boşluğu giderme, noterlik işlemlerini kolaylaştırma ve "etki ajanlığı" olarak bilinen düzenlemeler var. Bugün, halen taslak olan bu düzenlemelere değinmek istiyorum.
YENİ BİR SUÇ
TCK'ya yeni bir suç ekleniyor. Böylelikle belge ve bilgi temini veya açıklanması dışında casusluk maksadıyla suç işlenmesi de ayrıca düzenlenmiş oluyor...
Buna göre TCK'ya eklenecek "Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme" başlıklı m.339/A ile devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararlan aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenlere "üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası" verilebilecek.
Suçun, milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birimlerde görev yapanlar tarafından işlenmesi halinde ceza arttırılacak.
Bu suç için kovuşturma yapılması, Adalet Bakanının iznine tabi olacak.
BOŞANMADA BEKLEME SÜRESİ DÜŞÜYOR
Anayasa Mahkemesi, ad ve soyadın mahkemece değiştirildiğine dair kararın "ilan" edilmesine ilişkin hükmü, "açık olmaması sebebiyle" iptal etmişti. Yeni düzenleme ile ilanın hangi medya kuruluşlarında ve nasıl verileceği detaylı olarak düzenlenmekte...
Bir düzenleme de "boşanma" konusunda. Boşanma davasının reddine dair kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıl geçmesine rağmen taraflar bir araya gelmemişse, mahkeme bir tarafın istemi ile boşanmaya karar verebiliyordu. Bu bekleme süresi bir yıla düşürülüyor.
CEZA DA DEĞİŞİM VAR
Yargılama esnasında suç niteliği değişince mahkeme, "savunma hakkına bir ek yaparak, sanığa bir imkân vermekte". AYM bu düzenlemeyi, sanığa bildirimin nasıl yapılacağı, mahkemece hangi usulün ilerletileceği yönünden belirsiz bulmuş ve iptal etmişti... Şimdi bu kapsam netleşiyor. Artık "sanığın dosyada var olan son adresine bildirim yapılamaması veya bildirime rağmen duruşmaya gelmemesi halinde müdafiye yapılan bildirimler yeterli kabul" edilecek...
Teklif yasalaşırsa, cinsel suç mağdurlarına yönelik hizmet veren merkezlerin devlet üniversiteleri tarafından da kurulabilmesi mümkün hale gelecek. Yine kapalı ve açık ceza infaz kurumlarında, çocuk eğitim evlerinde bulunan hükümlü ve tutukluların örgün ve yaygın öğretimden yararlanma hakkının kapsamı da genişleyecek.
NOTERLİKTE E-İMZA DÖNEMİ
Teklifle, noterliklerde alınacak ücret ve diğer masrafların banka ve kredi kartı gibi araçlarla ödenebilmesi imkânı getirilmekte. Noterlerin çalışma gün ve saatlerinin belirlenmesi, noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kâğıtlar sebebiyle ödenmesi gereken işlem giderlerinin tahsili, İşlemlerinde e-imza kullanılabilmesi gibi konularda düzenleme öneriliyor.
KAMU GÖREVLİLERİNİN AVUKATLIK STAJI
Daha önce kabul edilen düzenleme ile "kamu görevlilerine" avukatlık stajı yapma imkânı tanınmıştı. Ancak AYM, kanunda gerekli kolaylığın sağlanması yönündeki ifadeyi müphem bulup iptal etmişti. Yeni düzenleme ile bu konu çerçeveleniyor. Buna göre, kamu görevlilerine stajda gerekli kolaylık sağlanacak, çalışma saatleri düzenlenmeye çalışılacak, özellikle mahkemeler nezdindeki dönemde aylıksız veya ücretsiz izinli olarak avukatlık stajı yapabilecekler... Yine bu dönemde talepleri halinde yıllık izinlerini de kullanabilecekler...
BEKLENTİLER NE YÖNDE
Düzenlemeleri bağımsız bir paket olarak nitelemek mümkün değil. AYM kararları sebebiyle doğan boşluk gideriliyor. Birtakım güncel talepler karşılanıyor. Ancak toplumsal talebin (bana ulaşan mail ve mesajlardan anladığım kadarıyla) yoğunlaştığı iki temel konu var. Birincisi cezasızlık algısının giderilmesi konusu. Diğeri de af meselesi... Af konusunu sadece "ceza" affı olarak değil, öğrenci, ehliyet ve benzeri konularda da anlamak gerekiyor. Sanırım, bu ikisi arasındaki dengeyi tutacak bir düzenlemeyi oluşturmak biraz zaman alabilir. Zira, adil ve tatmin edici bir yazım gerekiyor...