Trabzonsporlu futbolcular iyi niyetle mücadele etmeye çalışsalar da, mağlubiyetlerin getirdiği tedirginlik sahadaki duruşlarına yansıyor. Deniz Yılmaz uzun zamandır oynamamış olmasına rağmen çok olumlu hareketler yaptı. Okay ile Mbia bolca koştular, Marin ise çıkana kadar sahanın en iyisiydi.
Onlarca (!!!) sol bek alınmasına rağmen Yusuf’u yine orayı kapatmak zorunda kalması Trabzon’daki sıkıntıyı açıkça gösteriyor. Şampiyon ve şampiyonluğa oynamış iki takımın ilk yarıdaki görüntüsü içler acısıydı. İkinci yarı biraz daha derli toplu oynamasına, Okay’ın nefis bir şutla takımını 2-0 öne geçirmesine rağmen futbolcular üzerlerindeki tedirginliği bir türlü atamadılar.
Hele 60. dakikadan sonra ünlü antrenörümüz Şota’nın ne kadar ileri uç elemanı varsa dışarıya alıp skoru koruma peşine gitmesi Trabzon’un adına yakışmadı. Sivasspor bu zaafı iyi kulanarak atak üzerine atak yaptı ve pozisyonlara girdi. Ancak son vuruşlardaki beceriksizlik gol getirmeyince gülen Trabzonspor takımı oldu. Bordo-Mavililer 4 maç sonra 3 puanla tanıştı.
Yenilgilerin peş peşe gelmesi Trabzonspor’da moralleri çok bozdu. Ve bir eksikliğin olduğu ortaya çıktı. Trabzonspor’da lider yok. Hem sahada hem de idarede. Cavanda iyi futbolcu ama son haftalarda saha dışı problemlerini sahaya yansıtıyor. Savunma canla başla oynamasına rağmen şampiyonluğa oynayacak takımın defansı asla olamaz.
Trabzon’da disiplin eksikliği bütün futbolcularda saha içindeki ve saha dışındaki hareketleriyle açıkça belli. İşin entresanlığına bakarsak, transferlerdeki isimlerle şu anda sahadaki isimler yüzde yüz farklı. Bunu camia olarak bir an evvel düzeltecek hamleleri yapmak gerekecek. Bu saatten sonra yönetimden bir şey beklemek haksızlık olur. Yeni gelecek yönetime çok iş düşüyor.