Bitki bileşenleri arasında polifenolik yapıda olan antosiyaninler açık kırmızıdan koyu mora varan renklerle meyvelerin rengini vermektedir. Bilimsel araştırmaların sonuçları farklı renkteki meyveler arasında özellikle koyu kırmızı-mor renkli meyvelerin sağlık için önemini ortaya koyuyor. Ancak bu renkteki her meyvenin etkileri aynı değil, şüphesiz. Yemiş tipi 10 meyvenin alkol özütleri üzerinde yapılan deneysel bir çalışmada insan lösemi ve kolon kanseri hücre kültürleri üzerinde en yüksek etkiyi yaban mersini (bilberry) meyve özütünün gösterdiği gözlemlenmiş. Bu çalışmada en yüksek antosiyanin içeriğinin yaban mersini özütü içerisinde bulunan ve meyvenin rengini veren antosiyanin grubu bileşiklerden malvidin ve delfinidin’in lösemi hücreleri üzerinde etkisi bulunmasına karşılık kolon kanseri hücreleri üzerinde sadece delfinidin’in etkili olduğu tespit edilmiş.
Aslında yaban mersini (Vaccinium myrtillus L.) ülkemizde ismi karıştırılan, yanlış kullanılan bir bitki. Koyu renkli meyvesi olan çok sayıda meyve aynı isimle anılıyor. Yayın organlarında yazdığımız yazılar neticesi bu konuda bir miktar gelişmeler sağlandığını, bazı baharatçılarda artık İngilizce orijinal isimlerini gösteren etiketlerin de yer aldığını görüyoruz. Ama yine de dikkat etmek gerekiyor. Yukarıda bahsettiğim çalışmada da görüldüğü gibi antosiyanin içeriğindeki farklılık yararlı etkisini de değiştirebiliyor.
KAN DEĞERLERİNDE ARTIŞ
Deneysel olarak yaban mersini özütünün kolon kanseri üzerindeki etkinliğini gösteren yukarıda bahsettiğim çalışmanın sonuçları deney hayvanları üzerinde yapılan çalışmalarla da doğrulanıyor. Fareler üzerinde yürütülen çalışmalarda yaban mersininin farklı mekanizmalar üzerinden etki ederek kolon kanseri gelişimi üzerinde koruyucu rol oynayabileceği sonucuna varılmış.
Kolon kanseri en sık görülen ve tehlikeli kanser türleri arasında yer alıyor. Bu bakımdan yaban mersini meyvelerinin bu kanserin gelişimini önleyici ve tedavisindeki katkısı gözardı edilemeyecek kadar önemli. Ancak yaban mersininin bir başka önemli rolünden de bahsetmek istiyorum.
5-fluorourasil (5-FU) kolon kanseri tedavisinde uygulanan bir kemoterapötik ajan. Ancak önemli yan etkileri nedeniyle uygulamalarda hasta tahammülü sorun teşkil ediyor. Yapılan bir çalışmada 5-FU uygulamasından sonra 10 gün süreyle deney hayvanlarına yaban mersini özütü verilmesiyle kan değerlerinde belirgin artış sağlanabilmiş (alyuvar, nötrofil ve monosit sayısında-sırasıyla-1,2 misli, 9 misli ve 6 misli artış). Ayrıca kanser ilacının uygulamasının yol açtığı dalak ve kemik iliği depresyonu belirgin bir şekilde engellenmiş. Bu uygulama 5-FU tedavisinin daha uzun süre uygulanabilmesi ve tedavi cevabının artırılabilmesi bakımından önemli.
VAKİT KAYBETMEYE GEREK YOK
Çok yeni bir çalışmada yaban mersini özütünün daha yüksek etki gösterebilmesi için ne şekilde uygulanması gerektiği incelenmiş. Antosiyanin bakımından zenginleştirilmiş yaban mersini özütünden hazırlanan çeşitli ilaç şekilleriyle yapılan çalışmada, özütün kapsül içerisinde verildiğinde bağırsaklara ulaşan miktarının daha yüksek olması ve dolayısıyla daha etkili olabileceği bildiriliyor.
Yaban mersininin kolon kanser üzerindeki olası yararlarını ortaya koyan bu çalışmaların deneysel olması nedeniyle henüz klinisyenlerin dikkatini çekmemiş olabilir. Ancak yaban mersini zaten gerek kalp ve damar hastalıklarındaki koruyucu rolü ve gerekse göz işlevlerini destekleyici etkileri bakımından koruyucu sağlık uygulamalarında klinikte başarıyla uzun yıllardır kullanılıyor. Benim düşüncem ‘güvenilir marka’ yaban mersini formülasyonlarının gerek kolon kanseri riskinin azaltılması gerekse kanser kemoterapisinde tedaviye yardımcı olmak üzere (bilhassa kanser hastalarında bozulan kan tablosunun desteklenmesi amacıyla) kullanılması için klinik deney sonuçlarını bekleyerek vakit kaybetmeye gerek yok.