Son yıllarda Arap ülkelerinde yaşanan halk devrimlerimde sloganlaşan ana talep “ekmek”, “özgürlük” ve “onur” du ..!
Günümüzde Arap bölgeleri dâhil Osmanlı bakiyesi coğrafyaların tamamına yakın bölümünde en ağır bir halde yaşanan “ekmeksizlik”, “kölelik” ve “onursuzluk” süreçlerinin başlangıcı, Arap baharı diye adlandırılan süreçte sloganlaştırılan taleplere benzer bir şekilde, Osmanlının dağıtıldığı 1900’lü yılların başlarında, bir kısım dangalak, işbirlikçi ve kurulacak yeni dünya düzeni filmi senaristlerinin, el birliği ile aynı şekilde dillendirip kullanması dikkat çekici…
Ezilmiş coğrafyanın çocukları yeniden küllerinden doğuşta, batırılışlarında kullanılan sloganları kendilerine sancak ettiler..!
Merkez ülke Türkiye’deki son dönem özgürlük ve ekonomik alanlardaki gelişmeler, bu bölgelerde büyük idrak ve motivasyon kaynağı oldu…
Ama yüz yıla yakındır yerleşmiş olan işgalciler, altı üstü mümbit topraklara sahip coğrafyayı kolay kolay bırakma niyetinde değildiler…
İşgalciler, kendi ürünleri olan işbirlikçi diktatörlükleri, bazen sözde demokrasi havarisi kesilerek eleştirseler de, el altından desteklediler, beslediler büyüttüler… Hem yeri geldiğinde vurmak, hem de sömürmek için kullanıp durdular..!
Haksızlık, uğursuzluk, zulüm, çifte standart ve sömürgecilik bu işgalcilerin genlerinden gelen tarihi karakteristik bir özellikleriydi..!
1453’de Kostantiniyye’nin fethi ile başlayıp Avrupa’nın içlerine kadar ilerleyen merhamet hareketi, vahşi batıya karşı doğuyu korunaklı bir hale getirmişti… Endülüs katliamcıları ve akrabası vahşi batı adamı Osman oğlunun himayesindeki doğuya gitmeye cesaret edemediler… Avrupa’nın batısına sıkışıp kaldılar, sürekli kavgalarla birbirlerini yediler. Eşkıyalarla dolup taşan Avrupa hapishanelerinde mahkûmları tutmak için hem yer kalmadı, hem de ekonomik maliyetleri karşılanamaz hale geldi…
İşin içinden çıkamayınca gemilere doldurdukları suçluları yeni keşfettikleri uçsuz bucaksız topraklara ve madenlere sahip Amerika kıtasına postaladılar…
Ulaşılması zor Amerika kıtası okyanus ötesinde olması dolayısıyla suçlular için güvenli bir yerdi… Amerika kıtasında da rahat durmadılar, yerlileri katlettiler, mallarına ve kaynaklarına el koydular. Alışkın oldukları köle düzeni ve insaniyet ticaretini burada daha rahat uyguladılar.
Kendilerini rahatsız edecek bir gücün yokluğundan faydalanarak çifte standartçı köle düzeni ve sömürgeciliğin kitabını yazdılar, hem de kütüphaneler dolusu..! Ve tabi uygulama pratiği açısından da önemli tecrübelere sahip oldular..!
Zaman ilerledikçe gelişen sanayi ve teknoloji sayesinde bir ayağı Avrupa’da olan yenidünyacılar kıtalarına sığmamaya başladı ve bütün dünyaya musallat oldular...
Genlerinde olan çifte standartçı ve sömürgeci yapıları ile beraber biriktirdikleri güçleri sayesinde oluşan dünyanın hali ortada… Kendi yaşadıkları bölgeler hariç, insanlığı inim inim inletiyorlar…
Her uzandıkları yerde çifte standart, her uzandıkları yerin zenginliği ve insanını sömürmeye devam ediyorlar.
Cicili bicili laflarla söyledikleri özgürlük, demokrasi, adalet ve onur , masaldan başka bir şey ifade etmiyor..!
İnsanlığın midesi bu çifte standartçılığı artık kaldırmıyor..!
Dünyanın gözleri önünde, kansız vesilahsız gerçekleşen Mısır Halk devrimine karşı çifte standartçı tutumları ve sonrası yapılan seçimlerde Mısırlıların oylarıyla seçilen ve halen meşru, fakat darbeyle görevinden uzaklaştırılıp hapse atılan Cumhurbaşkanı Mursi ’ye karşı takındıkları antidemokratik tavır ortada..!
Son olarak,Mısırlıların büyük çoğunluğunun protesto ederek katılmadığı, darbeci ve katliamcı Sisi’nin kendi kendini seçtirdiği dramatik komedi tiyatro havasında yapılan sözde seçimleri ciddiye alışları da ortada, bu sömürgeci çifte standartçı batılıların, yeni dünyacıların..!
Mısır sahnesindeki komedi seçimleri değerlendiren Beyaz Saray açıklaması esnasında yapılan bir hatırlatma üzerine darbeci Sisi tarafından zorbaca zindana atılan Mursi döneminde, Mısırlıların “anti demokratik ortamda mutlu olamadıkları” ifade edilmiştir.
Katliamlar yaparak, askeri darbe neticesi, silah gücüyle iktidarı elinde tutan Sisi’ye verilen destek ve duyulan memnuniyet, işte oköleci , çok standartlı kadim sömürgeci zihniyeti bir kez daha aleme ilan ediyor..!
İyi ki dünyada hakkın ve adaletin dengesini sağlayabilecek öncü güç bu topraklarda tekrar kendine gelmeye başladı..!