Seyirci kaçıyor... Ama daha kötüsü, kaliteli seyirci kaçıyor... Önceleri, buna Passolig’in neden olduğunu sandık ama; pek öyle olmadığı çabuk anlaşıldı. Kimileri, yüksek bilet fiyatlarının etkisini öne sürdü. Fakat bu neden, tarihin her döneminde ortaya çıkmıştır. Ama bugünkü kadar yoğun kaçışı sağlayacak kadar ana, temel, esas sebep hiç olmamıştır.
Olaylar, küfür, aşırı fanatizm gibi diğer olumsuzluklar da, elbette hoşnutsuzluğa kaynak oluşturuyor ama; büyük kitleler halinde stadlardan toplu firar, ligimizin yerlerde sürünen çok düşük kalitesinden geliyor. Hiç bir takım futbol oynamıyor... Hiçbir futbolcu kendini tam anlamıyla oyuna veremiyor... Kulübünden, camiasından, takım disiplininden kopuklar. Kuralına, kitabına, hocasına göre değil; kafalarına göre oynuyorlar. Seyirci bunlara kızıyor, küsüyor, kaçıyor...
***
Artık Türkiye’de; İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya, Fransa hatta Hollanda ve Belçika ligi maçları bile naklen yayınlanıyor. Oralarda oynanan futbolla, bizde oynanan futbolun arasındaki uçurumdan bile büyük fark; milletin tepkisini çekiyor. Bir şekilde, kendilerinin enayi yerine konulduğunu sanıyorlar.
Bakın, en sadık taraftar olarak bilinen F.Bahçe seyircisi bile; tribünleri bomboş bırakıyor. Sarı-lacivertli kulüp, kombine satışlarında da büyük hayal kırıklığı yaşadı. G.Saray taraftarı da benzer bir soğukluk dalgası içinde... Bir tek Beşiktaş; son şampiyon olmanın ve ultra modern yeni stadına kavuşmanın avantajıyla, olumsuzluklardan (Şimdilik) pek zarar görmüyor. Ama mevcut soğuk hava dalgası, er veya geç onların bölgesini de etkisi altına alacak.
***
Üç büyükler, akıllarını başlarına almalı ve bu konuda bir inovasyon projesi üretmelidir... Hedef sadece şampiyon olmak değil; artık uyanan ve gerçekleri görmeye başlayan, azla yetinmeyen Türk futbolseverini, sürdürülebilir kaliteli futbolla tatmin etmeye çalışmalıdır. Artık köhne düzere ekmek yok. Uyanın!