Fenerbahçe, Aykut Kocaman’ın yönetimi altındayken sezona hiç de iyi bir başlangaç yapmazken ve Galatasaray ile arasındaki puan farkı 8-9’lara çıkmışken, Kocaman’ın bilge adam öngörüsüyle “Galatasaray suni başarılar elde etti” ifadeleri, sanki cuk oturdu. Aradaki puan farkını kapatan Fenerbahçe, son Karabük maçındaki galibiyetiyle Galatasaray’ın üzerine çıktı.
En değerli falcıya sorsaydınız, Aykut’un ifadelerini o dönemde belirtmesi imkansızdı. Aykut’un takımı belki iyi futbol oynamıyor. Ama son 5 maçta kazana kazana zirve sıralamasındaki ikincilik koltuğuna oturdu. Anlaşılan şu ki, liglerimiz çok farklı görüntülere sahne oluyor. Ben hiç hatırlamıyorum ki, böylesine inişli çıkışlı bir lig platformu seyretmiş olayım.
Fenerbahçe’nin başarı grafiği ligin ilk yarısı itibarıyla beğeni kazanmamış olsa bile, zirvedeki yerini korumaya başladı. Devrenin bitimine 1 kala, Konyaspor deplasmanı Fenerbahçe için olmak veyahut olmamak maçı olacak. Savunmasında 3 oyuncusunun kart cezalısı olması Aykut’un kafasını karıştırabilir. Ama bu kadar tecrübeye sahipken herhalde bir alternatif bulacaktır.
Fenerbahçe deplasmanda Konya karşısında ürkek futbol oynamaz ise, kazanma adına arzu ve isteğini ortaya koyarsa bu maçı da kaybetmez. Şans faktörüyle de kazanabilir.
Soldado’nun da Janssen’in de Giuliano’nun da Fenerbahçe’nin yüksek tempolu golcü oyuncuları olduğunua inanmıyorum. Fenerbahçe santrforsuz oynuyor. Sakatlıktan kurtulan Fernandao toparlanmış gibi gözükmesine rağmen kadroda hala yer bulmuş değil. Ben oynatılmasından ve yararlanılmasından yanayım.
Kaleci Volkan takım liderliğini ele aldı. İyi de görünmeye başladı. Valbuena, ikinci yarılarda oyuna katılıyor olmasına rağmen asla katkısını göz ardı edemem.
Kısacası Fenerbahçe son maçtaki grafiğini kazanma adına sahada aktif futbol sergileyerek tekrarlarsa netieceye gidip, ligin de ilk yarısını zirvede bitirme şansını yakalayabilir.