Maç başında Erkan öylesine bir gol vuruşu yaptı ki top kaleci Volkan’ın üzerine geldi, o da bu şutu çıkardı. Daha sonra Gökhan’ın hücum hamlesindeki vuruşu sonuçsuz kaldı. Sonrasında Eskişehir adına Tello gol atan adam oldu.
Fenerbahçe garip bir şekilde kendi evinde ve sahasındaki avantajı kullanmasını bilmiyor. Eskişehirspor baskılı... Fenerbahçe ise Eskişehirspor’a nazaran baskı kurduğu dönemlerde niye bu kadar bakar oluyor? Seyreden oluyor? Rakibine “Gel benim üzerime” diyor. Böyle bir oyun anlayışını asla ve asla kabul edemiyorum. İkinci yarı Eskişehirspor adına savruk bir pozisyonda gol vardı. Elbette Fenerbahçe’nin Webo ile maçı eşitleyen bir gol var ama futbol adına baktığım zaman sanki Eskişehir, Saracoğlu’nun sahibi olmuş, çok adamla Fenerbahçe’nin üstüne gelen bir oyun sergiledi.
Ben Kocaman’ı anlamakta zorlanıyorum. Bana çok kızabilir. Ben onunla kavga etmiyorum. Ben saha içinde oynattığı futbolun kavgasındayım. Bu takım böyle olmamalı. Bu benim gibi formasını ıslatan, şampiyonluklara koşan ağabeylerimin, kardeşlerimin Fenerbahçe’sini görmek istiyorum.
Üç kulvarda koşan bir Fenerbahçe vardı. Herkesin olağanüstü umutları vardı. UEFA’da bir yerlere gelindi, sonra da beyaz mendil sallayarak Kadıköy’e geri döndük.
Kendi ligimizde şampiyonluğu ezeli rakibimiz Galatasaray’a verdik. Ama gelin görün ki koskoca Fenerbahçe forması, Eskişehirspor karşısında uzatmalarda ümitlenen oluyor. Nereye kadar bu ümitler gidecek?
Bu ümitlerden birisi gitti... UEFA...
Diğer ümitlerden en önemlisi şampiyonluk; o da gitti... Şimdi gazozuna oynanan Türkiye Kupası’nı da sıkıntılı bir şekilde Fenerbahçe’yi izleyen ve izleten koskocaman bir Aykut hocamız vardı.
Aykut kalırmış... Yahu Aykut kalsa ne olur, kalmasa ne olur?
Geriye dönüp bakıyorum; elde ne kaldı? İkincilik... Bu futbolla ikinci olabilecek miyiz acaba ligimizde? O bile sıkıntılı kuşkuların içerisine sokuyor beni. Cristian son anda çok kaliteli bir vuruş yaptı, top direkten döndü. Hemen sonrasında bomboş pozisyonda topu dışarı atan oldu. Her şeye rağmen penaltılarda Volkan Demirel’in eldivenleriyle Fenerbahçe, finale çıkan takım oldu. Buna da eyvallah dedik.