Ömrü hayatında hep başkasının çanağını yalayarak hayatını idame ettirmiş, yalakalık ve riyayla bir yerler gelmiş, oturdukları koltukların yarısını bile dolduramamış, fikir ve düşünce fukarası bazı insanlar, kendilerinin içinde bulunduğu durumdan bi haber haddini bilmez bir şekilde Aykut Kocaman'a ağır eleştiriler, hatta hakaretler ederken bugünleri hiç ama hiç düşünmemişlerdi.
Aykut Kocaman'ı stajyer hatta kapasitesiz olmakla suçlayıp, ahkam kesenler, Benfica maçından sonra acaba utanmayı becerebildi mi?
Ben hatalarını anlayıp, "Ben bu kez yanıldım" dediklerini hiç düşünmüyorum. Çünkü geçmiş geleceğe ışık ututan en iyi aynadır. Geçmişte olduğu gibi bugün de hatta yarın da bu tip insanların bir bölümü hep en acımasız ve küstah tavırlarla saldırır ancak, dedikleri olmayınca sus-pus kesilip, bir köşeye siner, fırsatını bulduğu anda yine aslan kesip saldırıya geçer.
Bu tiplerin bazıları ise hatalarını kabul etmek yerine başka kanallardan ve farklı açılardan çamur atmaya devam eder. Çünkü dünyayı içinde bulunduğu çamurdan ibaret bilirler...
Hayatta hep bir şeyler hedeflemiş ve kafasında kurmuş ancak adım atacak cesareti bulamamış bu insan güruhu, Kocaman'ı olduğu gibi dün de başkalarını yerden yere vururdu. Rüzgar hangi yönden eserse, sırtını oraya verip saldırıya geçen bu insan tipi, başarısızlığının ve beceriksizliğinin ezikliğiyle karşısındakine en ağır sözlerle hakaret ederken, günü geldiğinde yerden yere vurduğu kişinin eline, eteğine de yapışır.
Dik durmak, onurlu olmak bunlara göre değildir. Çünkü omurgaları yoktur.
Sezon başından beri Kocaman'ı yerin dibine sokan, hatta bir kaşık suda yok etmeye çalışan bu insan tipi, tek dil darbesiyle yaptıklarını unutturacağını sanır, ama öyle değil.
Herkesi kendileri gibi balık hafızalı görebilirler ama gerçek farklıdır. Bu zavallıların, hala bulundukları koltuklarda oturması ise sadece yalakalığı ve gururunun okşanmasını seven daha üst kademedeki, kendilerinin bir ileri versiyonu, insanlardan kaynaklanıyor.
Kocaman'a hakkını teslim edip, özür dileyeceklerine, taklalar atıp durumu kurtarmaya çalışmaları ise küçük dünyalarında köşeye sıkışmış ruh hallerininin göstergesi.
Fener'in etkili futbolu ve Benfica'yı sahadan silip 4 yerine 1 golle yetinmesini bile küçümseyen bu zavallı tayfasının, skorun 1-0 bitmesini bile Kocaman'a mal etmesi akıl tutulmasının en açık delili olsa gerek.
Taktiksel anlamda takımına, rakibe göre pozisyon almasını öğreten ve kendisi için gerekli olan skoru almayı bilen Türk futbolunun yeni ve vizyon sahibi yüzü Kocaman, görünen o ki kupayı alıp gelse de yine bu küçük çaplı insan grubunun eleştirilerinden ve yergilerinden kurtulamayacak.