Iraklı Kürtler Kobani’nin savunması için elini taşın altına koydular. Az sayıda peşmerge, sayısında daha büyük bir gürültüyle Suriye’nin Kürt bölgesine geçiyor. Bu gürültünün kaynağının Washington olduğunun ve “dostlar alışverişte görsün” algısına oynandığının altını çizelim.
Suriye Kürt partilerinden PYD’nin Lideri Salih Müslim siyasetçiden daha çok dansöze benzeyen bir figür. Müziğe göre, esen rüzgara göre tepki veriyor.
Bu olgu da Kobani denince hesaba katılması gereken faktörlerin başında geliyor.
Iraklı Kürt gazeteci Kamran Karadaghi hafta içinde Moderatör’de konuğumdu. Karadaghi, Irak eski cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin de sözcülüğünü yapmış bir isim. Bölgedeki aktörlerin değişken tutumlarına dikkat çekti.
Karadaghi’ye göre, peşmerge Kobani’de etkili olacak adımlar atabilir.
Ancak, Iraklı ve Suriyeli Kürt cephelerden gelen farklı seslere bakacak olursak, henüz peşmergenin Kobani’deki fonksiyonu konusunda bile uzlaşılabilmiş değil.
Salih Müslim yetkili değil, etkili olacak bir peşmerge misyonunda ısrarlı. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ise Suriye Kürt bölgesini siyaseten acemi bir yapıya bırakma niyetinde değil.
IŞİD ise tereddüt affetmeyen cani bir örgüt.
Kobani’de durum böyle...
Kamışlı’da Suriye istihbaratı etkisi
Geçtiğimiz hafta sonu İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde bir konferansı dinlerken, katılımcı olan Avusturyalı bir akademisyenin sözleri acı acı gülümsetti ve kafamda Salih Müslim ile ilgili iğreti tabloyu tamamladı.
Konferans Kürtler ile ilgiliydi ve Avusturyalı akademisyen Suriye Kürtleri konusunda bir sunum yapıyordu.
“Abdullah Öcalan’ın Suriye’de bulunduğu 1979-1998 yılları arasında Suriye Kürtleri hak talep etmediler. Bu Öcalan’ın Suriye’deki misafirliğinin pahalı faturasıydı.”
Salih Müslim’in aklına Kürt hakları nedense 1998’den sonra gelmişti!
Ayrıca verilere göre 40.000 üyesi olduğu iddia edilen Salih Müslim başkanlığındaki PYD-YPG o kadar etkindi ve o kadar Suriye rejiminden bağımsızdı ki (!), yine Avusturyalı akademisyenin sunumuna göre, Suriyeli istihbaratçılar, Kamışlı’dan Suriyeli muhalifleri kaçırıp, gözaltına alabiliyorlardı.
Ya otoriteleri tartışmalıydı ya da Beşar Esad’ın Suriyesi ile sıkı bağları vardı.
Bütün bu örneklerden çıkacak en önemli sonuç, Salih Müslim’in müziğe göre gerdan kıran bir siyasetçi modelinin temsilcisi olduğudur.
Irak eski Cumhurbaşkanı Celal Talabani de bu özelliklere sahip bir isimdi.
Ancak müziğe göre gerdan kırmanın geçer akçe olmadığını Mesut Barzani-Celal Talabani farkı açıkça ortaya koydu. Bunu de not düşmek gerekiyor. Barzani saygın bir politikacı olarak hayatını sürdürüyor. Talabani, cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan bir joker olarak siyasi ömrünü tamamladı. Salih Müslim’i de izlemekte olduğu joker siyasetinin sonu bekliyor.