Bugünlerde siyasetin bir numaralı gündemi, koalisyon ve erken seçim hakkında. Koalisyonun olup olmayacağını belirleyecek en az altı temel unsur var. Bu altı unsur şu şekilde: İktidar olma isteği, koalisyona mecbur olup olmamak, bir sonraki seçimde oylarının nasıl etkileneceği ile ilişkili beklenti, partiler arası siyasal mesafe, liderin partisi içindeki konumu ve parti içi dengeler, partiler dışındaki siyasal aktörlerin etkisi. Bu altı unsur dinamik bir şekilde etkileşerek sonucu belirleyecek.
İktidar olma isteği
Birbirleriyle mücadele halindeki siyasal organizasyonlar realist temelde, siyasal çıkarlarına göre davranırlar. Partiler öncelikle iktidar olma mücadelesi içindedirler. Eğer tek başlarına iktidar şansları varsa, öncelikle onu gerçekleştirmek isterler. Eğer tek başlarına iktidar olma şansları yoksa, koalisyon ortağı olarak iktidara katılmak isterler. Örneğin CHP için iktidarda olmanın tek yolu koalisyon ortağı olmak. Bu sebeple bu süreçte kendisiyle koalisyon yapılmasını en fazla isteyecek parti CHP olacak.
Koalisyona mecbur olup olmamak
Partiler tek başlarına iktidar olma için çabalarlar. Koalisyona ancak gerçekten mecbur kalmışlarsa ve başka bir seçenekleri yoksa koalisyon için uğraşırlar. Yani koalisyon için gereken temel psikoloji, “mecburiyet” veya “başka seçeneğin olmamasıdır”. Bu psikoloji en fazla AK Parti için geçerli. AK Parti her aşamada yeni bir seçimde tek başına iktidar olup olamayacağını test etmeye çalışacaktır. AK Parti için henüz koalisyona mecbur olduğu söylenemez.
Koalisyon gelecek seçimi nasıl etkiler?
Koalisyona sürecindeki siyasal partiler, rasyonel hesaplar yaparlar. Amaçları kısa ve uzun vadede oylarını arttırmak, kendilerini daha güçlü hale getirmektir. Bu sebeple, gelecek seçimde oylarının nasıl etkileneceğini hesaplamaya çalışırlar. Siyasal geleneğimiz daha önce koalisyon yapan partilerin sonraki seçimlerde zararlı çıktığını gösteriyor. Bu hal koalisyon yapıp yapmamayı belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Özellikle AK Parti muhtemel bir koalisyondan zararlı çıkma tehdidi altında karar verecektir. MHP koalisyon kararını oluştururken bir sonraki seçimi en fazla gözeten partilerden biri olacak.
Partiler arası siyasal mesafe
Koalisyon ortağı olup olmamada hem partilerin hem de seçmenlerinin diğer siyasal partilere bakışı önemli bir faktördür. Partilerin birbirlerine yakınlığı veya uzaklığı “siyasal mesafe” kavramı ile tanımlanabilir. Örneğin MHP ile HDP arasında siyasal mesafe oldukça uzaktır. Bu sebeple de koalisyon ortağı olmaları oldukça zordur. Türkiye’de kimlikleri temsil eden siyasal partilerin birbirleri ile “siyasal mesafesi” oldukça yüksektir. Aslında birbirlerine yakın olarak algılanan AK Parti ile MHP arasında da siyasal mesafe oldukça yüksektir.
Liderin parti içi konumu
Koalisyon ihtimalini etkileyen faktörlerden biri de parti liderinin partileri içindeki konumu ve parti içindeki dengelerdir. Partisine hakim olmakta zorlanan bir lider, koalisyon yoluyla hükümete katılarak iç mücadeleyi bastırmak isteyebilir. Bu anlamda Kemal Kılıçdaroğlu’nun koalisyona kişisel olarak da ihtiyacı vardır. Bu anlamda, koalisyona kişisel olarak en az ihtiyacı olan Devlet Bahçeli’dir.
Parti dışı siyasal aktörler
Parti dışı siyasal aktörler olan Doğan Grubu, Paralel Yapı, TUSİAD, Uluslararası güçlerin de koalisyonun olup olmamasına farklı düzeyde etkileri vardır. Bu güçlerin seçim sürecine de etkileri olmuştu. Bu aktörler genellikle koalisyon kurulması yönünde girişimlerde bulunduğu da biliniyor. Bu güçler MHP’yi etkileme gücüne sahip olabilselerdi, içinde AK Parti’nin olmadığı bir koalisyon kurmak istiyorlardı. Şimdiler de ise, AK Parti CHP koalisyonundan yana tavır alıyorlar.
Koalisyondan ziyade erken seçim daha olası
Tüm bu faktörleri bir araya getirerek şu anki hali değerlendirirsek; yeni bir seçimin mümkün olması, yeni bir seçimde dengelerin değişebilme ihtimalinin halen devam etmesi, koalisyonun gelecek seçimi etkileyecek olduğunun bilinmesi, partiler arasındaki siyasal mesafenin yüksek olması, parti dışı siyasal aktörlerin güçlerinin sınırlı olması gibi nedenlerden dolayı koalisyon kurulabilmesi zor. Erken veya yeniden seçim ise hala en güçlü olasılık.